Daha önce çevrenizde hiç medyada yansıtılan “ideal” vücuda ulaşmak için kilo vermeye çalışan fakat bu isteğini durduramayan birini tanıdınız mı? Eğer tanıdıysanız bu konu hakkındaki bazı bilgiler yazımızda sizleri bekliyor.
Yeme Bozuklukları ve Medya
Etrafınızda ya da kendinizde hiç estetik açıdan yediklerini düzenli miktarda kısıtlayan veya çok yediği için pişman olan insanlar tanıdınız mı? İşte bu yazımızda günümüzde özellikle daha çok gündeme gelmeye başlayan psikolojik bir hastalıktan bahsedeceğiz: yeme bozuklukları. Sıfır beden modasıyla oranında artış yaşanmış olsa da günümüzde hala etkilerini sürdürmektedir. Medya ile doğru orantılı bir şekilde estetik kaygısı yaşayan insanlar, medyanın gösterdiği ve olması gerektiği düşünülen beden profiline girmek için çaba göstermeleriyle bu problem gittikçe yaygınlaşmıştır. Özellikle kadınlar da yüksek oranda görünüyor olsa da erkeklerin yaşadığı vücut algı bozukluğu ve yeme bozuklukları da göz ardı edilemeyecek şekilde yüksek orana sahiptir.
Her vücudun kendine has bir şekli olduğu ve her bir bedenin birbirinden farklı olduğu gerçeğini toplumumuz da dahil olmak üzere dünya çapında kabul edilemiyor. Bu duruma yönelik “beden olumlama” veya “beden nötrleme” gibi hareketler çıkmış olsa da çoğu insanın kıramadığı özellikle medyada yansıtılan ideal ve alışılmış bir vücut türü var ve çoğu insan bu ideal vücuda ulaşmak için çok fazla fedakarlıklar yapmaktadır.
Yeme Bozukluğu Tipleri
Her ne kadar basit olarak görülse de bu bahsettiğimiz estetik kaygı sonuçları hayat sonlandıracak raddeye kadar ulaşabiliyor. Özellikle her zaman daha iyisini ve daha fazlasını isteyen insanlar “ideal” vücuda ulaştıklarında bunu kabul etmeyip kendilerini kaptırabiliyorlar ve bu noktada da yeme bozuklukları devreye giriyor. Ana olarak 3 tane yeme bozukluğundan bahsedebiliriz:
• Anoreksiya Nervoza
• Bulimiya Nervoza
• Başka Türlü Adlandırılamayan Yeme Bozukluğu
Anoreksiya Nervoza yemek yemeyi reddeden ya da olabildiğince minimum bir kalori ile beslenen gruptur. Bu grup sürekli yiyeceklerin kalorilerini hesaplayarak yiyecekler arasında neredeyse 0 kalori içeren besinlerle kendilerini beslemeye çalışırlar. Fiziksel ve duygusal olarak aç olsalar bile bunu görmezden gelip daha önce bahsettiğimiz “ideal” vücut görüntüsüne ulaşmak için bunu yapmaları gerektiklerini düşünürler. Bulimiya Nervoza grubu ise yemeğini yiyen fakat çoğu zaman bundan pişmanlık duyarak istifra eden gruptur. Bu grupta ise tıkınırcasına yeme davranışını takip eden genellikle insanın kendi çabalarıyla istifra yoluyla bu besinlerin dışarıya atılması görünmektedir. Yine Anoreksiya Nervoza grubunda olduğu gibi kilo alma korkusu bu grupta da mevcuttur. Üçüncü grup ise yine aynı kilo verme amaçlarıyla yeme bozuklukları yaşayan fakat Anoreksiya ve Bulimiya grubundan ayrı davranışlar sergileyen gruptur.
Bu genel tanımlamalar belki de size korkutucu gelmiyor olabilir fakat ölüme gidecek kadar riskli psikolojik sorunlardır. Psikolojik etkilerinin haricinde aynı zamanda fiziksel olarak da birçok hastalığı beraberinde getirmektedirler. Yeme bozukluk geçmişleri bazı iç organlarda kalıcı hasarlara yol açabilmektedir ve bu yüzden tedavi edilmesi zorunludur. Son olarak ise özellikle varsa çocuklarınız, kendiniz, arkadaşlarınız, akrabalarınız veya aileniz içerisinde çıkabilecek bu yeme bozukluklarını fark edip üstüne bilgi sahibi olmak gerçekten çok önemli olabilmektedir.
Hazırlayan: Ece Kaya