İstismar denilince akla ilk olarak fiziksel ve cinsel istismar gelse de sözlü ve psikolojik istismarın fiziksel istismardan hiçbir farkı yoktur. Hatta insana daha çok zararı vardır. İşte sözel istismarın zararları!
Erkeklerin ve kadınların yaklaşık %50’si en az bir kere partnerinin kendisine agresif davranışlar sergilediğini söylüyor. Kadınların yaklaşık %20’si partnerleri tarafından kendilerine fiziksel şiddet uygulamakla tehdit ediliyor. Ayrıca insanların %40’ı hayatları boyunca eşleri tarafından zorlayıcı kontrollere maruz bırakılıyor.
Bu istatistikler yeterince şaşırtıcı değilse, sözlü ve psikolojik istismarın fiziksel istismardan hiçbir farkı olmadığını hatta insana daha çok zararı olduğunun bilinmesi gerekiyor. İşte sözel istismarın zararları:
1- Fiziksel acı bir süre sonra geçebilir, ancak sözel istismarın verdiği acı ömür boyu sürer.
Bir uzvunuzu kırdığınızda yaşadığınız acıyı yıllar içinde unutabilmenize rağmen, çevrenizdeki insanlardan gördüğünüz sözel istismarın verdiği acıyı unutmanız zordur. Araştırmalar sözlü istismardan kaynaklanan acının bir insanı hayatı boyunca etkileyeceğini gösteriyor. Daha kötü olan şey ise, olayı yalnızca hatırlamak bile tüm acıyı baştan yaşamanıza sebep olur.
2- İnsanın kendine olan saygısına zarar verir ve yaşam boyu ruh sağlığı sorunlarına neden olabilir.
İlişkinizde sözlü şiddete maruz kalıyorsanız ya da çocukken bir tür sözlü istismar yaşadıysanız, bu kötü deneyimler sizinle yaşam boyu kalacaktır. Bu tarz deneyimler insanın öz güvenine ciddi şekilde zarar verebilir. Kişi, kendine olan saygısını kaybeder ve değersiz olduğunu düşünme eğiliminde olur.
3- Arkadaşlar ve aile üyeleri sözlü istismarın verdiği zararları anlayamadığından “destek sistemi” çoğu zaman eksiktir.
Halka açık bir alanda fiziksel şiddete maruz kaldığınızı düşünün. Oradan geçen kişilerin duruma müdahale etmesi işten değildir. Şimdi aynı senaryoyu sözlü istismar için kurgulayalım. Halka açık bir alanda sözlü istismara maruz kaldığınızı düşünelim. Yoldan geçen kişilerin duruma müdahale etmesi düşünülemez. Araştırmalar, insanların başkalarının fiziksel acılarına sempati duymalarına rağmen, duygusal acılarını neredeyse her zaman hafife aldıklarını gösteriyor.
4- Yeme bozukluklarına neden olabilir ve sebebi tam olarak tespit edilemez.
Duygusal istismar, kişinin kendi becerileri hakkında olumsuz inançlara sahip olmasına neden olabilir. Beceriksiz ve sevgisiz olma hissi de ortaya çıkabilir. Bu durumda, duyguları kontrol etmek zorlaşır ve genellikle yeme bozukluklarıyla ilgili olan davranışlara yol açabilir.
5- Sözel ve duygusal istismar madde bağımlılığına neden olabilir.
Sözlü istismar, bir kişinin güvenini, sevilme ve saygı duyulma hissini ortadan kaldırır. Bunun üzerine insan, neyi yanlış yaptığını merak etmeye ve sessizce acı çekmeye başlar. Bir teselli bulmak için çaresizlik içinde mağdur, madde bağımlılığına sürüklenebilir. Bu anlık rahatlama arayışı ise kişiyi bağımlı yapabilir.
6- Sözlü istismar migrene ve çeşitli baş ağrılarına sebep olabilir.
Araştırmacılara göre, çocukken sözlü ve duygusal taciz yaşayan insanlarda migren yaygınlığı, bu travmayı yaşamamış olanlardan 4 kat daha yüksek. Migren ve istismar arasındaki bağlantıyı inceleyen araştırma, duygusal istismarın bu konudaki etkisinin fizikselden daha güçlü olduğunu gösteriyor.
7- Acı, acıdır.
Fiziksel ya da sözel fark etmeksizin acı, acıdır. Eğer istismara uğrayan kişi bunu kendisine yapanı durdurmazsa, istismar edilmeye devam edilir. Araştırmalara göre, çocukken istismar edilmiş insanların %36’sı yetişkinlik döneminde de partnerleri tarafından istismar ediliyor.
8- En kötüsü, sözel istismar kendinizin de istismarcı olmasına neden olabilir.
Sözlü ve duygusal istismarın kurbanı olmanın en kötü yanı, kendinizin de bir istismarcı olması ihtimalidir. Başkalarını istismar etmek, size uygulanan suistimalle baş etme yolunuz olabilir. Ayrıca, istismar mağduru olan çocukların bir suça karışması daha olasıdır.
