Marshall B. Rosenberg, hayattaki her eylemimizin aslında ihtiyaçlarımızı karşılamaya yönelik olduğunu söyler. Kişilere verdiğimiz tepkiler aslında onlara değil, insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik stratejilerine verilen tepkilerdir.
Marshall B. Rosenberg, hayattaki her eylemimizin aslında ihtiyaçlarımızı karşılamaya yönelik olduğunu söyler. Kişilere verdiğimiz tepkiler aslında onlara değil, insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik stratejilerine verilen tepkilerdir. Eğer ihtiyaç seviyesinde kalıp davranışın altında olan nedene bakmayı başarabilirsek, o zaman kalpten kalbe bağ kurmuş oluruz. Kişisinin stratejini onaylamayabiliriz ancak ihtiyacını onaylamak durumundayız. Bunu başardığımızda kişiye de kendimiz de başka stratejilere dar yol göstermiş oluyoruz.
İhtiyaçlarımızı karşılamak için çeşitli stratejilerimiz olabilir. Örneğin; biz dinlenme ihtiyacımız için meditasyon yapabiliriz, çocuğumuz ise oyun oynayabilir. Önemli olan uyguladığımız stratejinin sorumluluğunu alabilmek ve bu durumda hangi ihtiyacımızın karşılandığını bilmektir. Eğer ortamda bir çatışma varsa bilmeliyiz ki çatışan ihtiyaçlarımız değil, ihtiyaçlarımızı karşılamak için seçtiğimiz stratejilerdir. Bu durumda kendimize şunu sormamız gerekir. Bu ihtiyacımı karşılamak için başka ne yapabilirim? İhtiyaçlarımıza sıkı sıkı sarılıp strateji anlamda özgürleşmemiz gerek.
Duygularımız ise ihtiyaçlarımızın karşılanıp karşılanmadığını gösteren işaretlerdir. Genelde hoş olmayan duygularımızı bastırma eğilimi içerisindeyizdir. Oysa ki onları bastırmak yerine ihtiyaçlarla duygularımız arasında bağlantı kurabilirsek, hissettiğimiz baskı da azalacaktır. Ayrıca şunu da unutmamak gerekir ki, duygularımızın sebebi olaylar değil, olaylara yüklediğimiz anlamlardır. Duygularımızın sorumluluğunu alabilmemiz ve yüklediğimiz anlamın ihtiyacımızla ilgili olduğunu bilmemiz.
Örneğin, çocuğunuz ‘’seni sevmiyorum anne’’ dediğinde eğer kendi içimizde sevgiye, çocuğumla olan ilişkimizde güvene dair bir eksiklik yoksa bu söz bizi incitmez. Ancak eğer sevgiye dar acıyan bir yerimiz varsa bu cümle bizi incitir, kendimizi, anneliğimizi sorgularız. Dolayısıyla içimizdeki yaralara göre duygularımız tetiklenmiş olur. Kısaca, kişinin karşısındakiyle empati kurabilmesi ve kendini ifade edebilmesi için verilen tepkilerin altındaki ihtiyacı fark edip iletişimde kalabilmesi önemlidir.
Şiddetsiz İletişim, Marshall,B, Rossenberg, Remzi Kitabevi, 2018
Hazırlayan: Semra Sinem Çalış