27 Temmuz 2024, Cumartesi
spot_img

Bronz Madalya Kazanan Atletler Gümüş Madalya Kazananlardan Daha Mı Mutlu?

2016 olimpiyatlarını masaya yatıran eğlenceli bir çalışma.

Olimpiyat oyunlarında madalya alabilmek yıllar süren disiplinli bir eğitim ve fedakârlık gerektirir. Olimpiyat podyumunda boy göstermek ise bir atletin kariyerinin zirve noktası olarak kabul edilir. Bununla beraber, sadece bir atlet altın madalyanın sahibi olabiliyor ki bu durum da gümüş ve bronz madalya almış diğer iki atleti altın madalya almanın nasıl bir duygu olduğu merakı içinde bırakıyor.

1992 Olimpiyat oyunlarını inceleyen ilgi çekici bir araştırma karşıolgusal düşünce şeklinin en çok gümüş madalya alan atletler için acı verici olduğunu, bronz madalya alan atletlerin gümüş madalya alan atletlerden daha mutlu göründüklerini ortaya koydu. Peki nedir bu karşıolgusal düşünce şekli? İngilizce’de counterfactual thinking olarak geçen bu sosyal psikoloji terimi “ya olsaydı” düşünce şeklini ifade etmek için kullanılıyor. Örnek vermek gerekirse, uçağını birkaç dakika ile kaçırmış kişinin o günkü verdiği kararlardan birinin dahi farklı olmasının uçağı kaçırma sonucunu değiştireceğine inanması. Mesela, “Kahvemi ayakta da içebilirdim!” ya da “Check-in’imi dün yapsaydım böyle olmazdı!” gibi…

Olimpiyat oyunlarını izleyen araştırmacılar bu durumun birçok tarzda karşıolgusal düşünme tarzından kaynaklanabileceği tahmininde bulundu. Bronz madalya alan atletlerin “Ya dördüncü gelseydim?” karşıolgusal düşüncesi onları mutlu hissettirirken, gümüş madalya alan atletlerin “Birinci gelebilirdim!” karşıolgusal düşüncesi atletlerde tatminsizlik yaratıyor. Fakat 2000 Olimpiyat oyunları üzerine yapılan bir çalışmada durumun tam tersi olduğu, gümüş madalya alan atletlerin bronz madalya alan atletlerden daha mutlu olduğu gözlemlendi. Suyu daha da bulandıran ve 2004’teki olimpiyat oyunlarını inceleyen bir başka çalışma ise bronz ve altın madalya kazanan atletlerin gülümsemelerinin daha derin ve daha büyük olduğunu, bunun da daha mutlu olduklarının bir belirteci olduğunu öne sürdü.

İkinci veya üçüncü gelmenin psikolojisine yeni bir bakış ise 2016 Olimpiyat oyunları üzerine yaptıkları incelemenin bulgularını geçtiğimiz şubat ayında yayınlayan Wollongong Üniversitesi’nden Mark Allen, Sarah Knipler ve Amy Chan tarafından geliyor. Spor Bilimleri Dergisi’nde (Journal of Sports Sciences) yayınlanan bu son bulgular göz alıcı “Bronz madalya alan atletler gümüş madalya alan atletlerden daha mutludur.” fikrine meydan okusa da karşıolgusal düşünme tarzının doğasının atletin ikinci veya üçüncü gelişine göre değiştiğini destekliyor.

İlk çalışmalarında, araştırmacılar 20 katılımcının podyuma çıkmış 486 olimpik atletin mutluluklarını değerlendirmelerini istedi. Katılımcılar değerlendirmelerini sadece yüzlerinin görüntüsü alınmış olimpik atletlerin fotoğraflarına bakarak yaptı. Bu sayede katılımcıların hangi atletin hangi madalyayı aldığını görmesi engellendi. Katılımcılar, altın madalya almış atletleri bronz veya gümüş madalya almış atletlere kıyasla belirgin bir şekilde daha mutlu olarak değerlendirdi. Araştırmacılar katılımcıların bronz madalya almış atletleri gümüş madalya almış atletlerden daha mutlu olarak değerlendirdiğini, fakat aradaki bu farkın önemsenmeyecek kadar küçük olduğunu söylüyorlar.

İkinci çalışmalarında karşıolgusal düşünce şeklinin farklı atletler arasında ne kadar gerçekleştiğini anlamak isteyen araştırmacılar, katılımcılara gümüş veya bronz madalya kazanmış 192 olimpik atletin medya röportajlarını analiz ettirdiler. Katılımcılar atletlerin ne kadar sıklıkla “şöyle yapsaydım”, “böyle olsaydı” senaryoları üzerinde durduklarını, “neler iyin daha iyi gidebileceğinden,” “neler daha kötü gidebileceğinden” ve “neler daha farklı yapılması gerektiğinden” bahsettiklerini incelediler.

Yapılan analizlere göre gümüş madalya kazanmış atletlerin bronz madalya kazanmış atletlere kıyasla daha sık karşıolgusal düşünce ile meşgul olduğu ortaya çıkarken, atletlerin bu düşünce şeklini nelerin “daha iyi gidebileceği” üzerine gerçekleştirdiği görüldü. İlginç bir şekilde, gümüş ve bronz madalya kazanmış atletler kendi performanslarına öncelik verirken gümüş madalya kazanmış atletler bronz madalya kazanmış atletlere kıyasla rakiplerinin performansları hakkında konuşmak için daha fazla zaman harcamışlar.

Bu çalışma altın madalya sahibi atletlerin podyumdaki en mutlu atletler olduğuna dair güncel kanıtlar sunarken gümüş ve bronz madalya kazanan atletlerin mutluluk düzeylerinde belirgin bir farklılığın olmadığını öne sürüyor.Yine de nelerin daha iyi gidebileceği ve rakiplerinin neleri farklı yapsalardı nelerin değişebileceği üzerine düşünmekle meşgul olan gümüş madalya sahibi atletler ile bronz madalya sahibi atletlerin düşünce süreçlerindeki farklılığı ve bunu yansıtış biçimdeki çeşitliliği gözlemlemek mümkün.

Bu düşünce süreçleri ise kişinin öz-imajını ve öz-saygısını korumak için öne sürdüğü bir defans mekanizmasının ürünü olabilirler. Yenilginin sebebini rakibinin yüksek performansı gibi dış etkenlere yansıtmak kişinin kendi performansına yönelik yaptığı öz-eleştiri için arkasına sığınacağı bir kalkan görevi görüyor olabilir.

Bu çalışma daha büyük bir örneklem kullanılarak ve katılımcıların analiz ettikleri atletlerin madalyalarının gizlenmesi sağlanarak bir önce araştırmanın üzerine inşa edildi. Bu süreçte elde edilen istatistik verilerinin anlamlı olup olmadığını kontrol edebilmek için test eşitleme tekniği kullanıldı. Bununla birlikte araştırmanın kısıtlılıklarından bahseden araştırmacılar gösterdikleri fotoğraflardaki atletlerden bazılarının birçok insan tarafından tanındığını bu yüzden de hangi madalyayı aldıklarını saklamanın çok da mümkün olmadığını belirtiyorlar.

Are Bronz Medallists Really Happier Than Silver Medallists? New Insights From The 2016 Olympics

Hazırlayan: Sıla Özeren

İlgili Yazılar

spot_img

Son Yazılar