27 Temmuz 2024, Cumartesi
spot_img

Bağımlı Olduğumuz Yiyecekler Hayatımız Hakkında Ne Söylüyor?

Hepimizin için vazgeçilmez yiyecekler vardır. Peki yemeden duramadığımız bu yiyeceklerin anlamları var mı?

Hiç en çok bağımlılık yapan yiyeceklerin neler olduğunu ve bu yiyecekleri yemeden duramayan insanların psikolojik özelliklerini merak ettiniz mi?

20 yıl önce psikolog Glenn Livingston tarafından resmi olmayan bir anket yapılmış ve bu anket sonucunda bazı ilginç sonuçlar ortaya çıkmış. Anketin sonucuna göre;

-Çikolata ve şeker bağımlısı olan insanlar daha yalnız, depresif ve kırılgan olmaya eğilimliler.
-Gevrek, kraker gibi tuzlu atıştırmalıkları yemeden duramayan insanlar iş hayatlarında daha stresli olmaya meyilliler.
-Ekmek ve simit gibi daha çok hamur işi ve nişastalı gıdalara düşkün olanlar ise aile hayatlarında daha stresli olmaya meyilliler.

Ortaya çıkan bu ilginç sonuçlardan sonra yiyecek bağımlılığı ve psikolojik özellikler arasındaki ilişkiyi daha iyi anlayabilmek için daha profesyonel bir anket yapılmasına karar verildi. ABD’de yapılan bu ankette doğru sonuçlara ulaşabilmek için tüm nüfusu temsil edebilecek 500 kişilik bir örneklem seçildi. Bu 500 kişiye; başladıklarında yemeyi bırakamadıkları yiyecekler, genel olarak hayatlarından memnun olma durumları ve ideal kilolarına olan yakınlık durumları soruldu.

Alınan cevaplar ise ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Düşünülenin aksine en fazla bağımlılık yapan yiyeceğin çikolata olmadığı, hatta sandığımızdan çok daha az insan için “vazgeçilmez” olduğu ortaya çıktı. Araştırmanın sonuçları ise şu şekilde:

-Tuzlu atıştırmalıklar, cipsler, simit ve patlamış mısırlar çikolataya oranla iki kat daha fazla bağımlılık yapıyor!

Katılımcıların %32,9 ‘u tuzlu atıştırmalıklar konusunda kendilerine hakim olamadıklarını söylediler. Çikolata bağımlısı olan katılımcıların oranı ise sadece %18,6. Araştırmanın diğer ilginç sonuçlarından biri ise tuzlu yiyeceklere bağımlı olan insanların hayat memnuniyeti konusu oldu. Çoğu zaman hayatlarından memnun olan insanların daha az yemek bağımlısı olacağı düşünülse de araştırma sonucu bunun doğru olmadığını da gösterdi. Hayat memnuniyeti %50’nin üzerinde olan katılımcılar yine de tuzlu atıştırmalıklardan uzak kalamadıklarını ifade ettiler. Özellikle 65 yaşın üzerindeki katılımcılarda bu tarz tuzlu atıştırmalıklara bağımlılık oranının çok daha yüksek olduğu da ortaya çıktı.

-Çikolatasız şekerli yiyecekler çikolatadan daha fazla bağımlılık yapıyor!

500 katılımcının araştırma süresince verdiği cevaplar ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı: Hayat memnuniyeti daha yüksek olan insanların şeker bağımlısı olma ihtimali diğer insanlara oranla %33 daha az. Ayrıca kadın katılımcıların şekere karşı bağımlılıklarının erkek katılımcılara oranla daha fazla olduğu da ortaya çıktı. Ulaşılan bu sonuçlara göre şu soruları sorabiliriz; daha mutlu bir hayat bizi tatlılardan uzak tutarken tuzlulara mı yaklaştırıyor? Yoksa tuzlu yiyecekler tüketmek bizi daha mı mutlu hissettiriyor?

-Ekmek, makarna gibi un ürünlerine bağımlılık oranı %14,2

Hayat memnuniyeti, yaş, cinsiyet ya da kilo gibi etkenlerin un ürünlerine olan bağımlılık oranı üzerinde herhangi bir kayda değer etkisi bulunamamış.

-En az bağımlılık oranına sahip olan yiyecekler kuru yemiş, kızartma peynir gibi yağlı yiyecekler!

500 katılımcıdan alınan cevaplarda bu tür yiyeceklere olan bağımlılık oranının sadece %10 olduğu tespit edilmiş. Yağlı atıştırmalıklarla ilgili dikkat çeken nokta ise kilosu normalden fazla olan insanların bu tarz yiyeceklere daha fazla bağımlı olmaları. İdeal kilosunun üstünde olan insanların yağlı yiyeceklere bağımlılık oranı %14 olarak tespit edilirken, ideal kilosunda olan insanlarda bu oran %6,2.

Bu araştırmanın sonuçları aslı da bize kendi hayatımız hakkında bir şeyler söyleyebilir. Kendi yemek alışkanlıklarımıza göre bağımlı olduğumuz yemekleri tespit edebilir ve bu bağımlılığın nedenlerini bulmaya çalışabiliriz. Ve en önemlisi, bu bağımlılığın sebepleri ne olursa olsun daha fazla hassasiyet ve planlamayla bu bağımlılıktan kurtulabiliriz.

Bu bağımlılıktan kurtulma aşamasında en önemi nokta bu yiyeceğini hayatımızdaki rolünü anlamak. Bazı noktalarda bu yiyeceği tamamen bırakmak yerine tüketme sıklığını veya miktarını azaltmak da bağımlılıktan kurtulma aşamasında yardımcı olabilir.

Kaynak

Hazırlayan: Esra Akcabağ

İlgili Yazılar

spot_img

Son Yazılar