27 Temmuz 2024, Cumartesi
spot_img

Kararlarımızı Neler Etkiliyor: Kek mi Brokoli Mi?

Yeni bir araştırma çocuklarda sonralık etkisinin daha baskın olduğunu ortaya koydu.

Diyelim ki 18 aylık yeni yeni yürümeye başlayan bir çocuğunuz var. Diğer birçok ebeveyn gibi siz de çocuğunuzun ne düşündüğünü, nasıl hissettiğini ya da neyi istediğini merak ediyorsunuz. Bunu anlayabilmek için ise “Elmayı mı istiyorsun yoksa armudu mu?” gibi seçime dayalı basit sorular sorma eğilimine giriyoruz. Peki çocuğunuzun “Elmayı mı istiyorsun yoksa armudu mu?” sorusuna verdiği cevap gerçekten de tercihini mi ortaya koyuyor mu yoksa bu durum çocuklarda yetişkinlerden daha güçlü olan bilişsel önyargıların bir yansıması mı?

Bizler yetişkinler olarak günlük hayatlarımızda farkında olmadan onlarca seçim yapıyoruz. Peki, bu seçimlerimizde tamamen özgür müyüz yoksa karar verme süreçlerimiz çevresel birtakım durumlardan etkileniyor olabilir mi?

Birbirlerine rakip olan iki “etki” yetişkinlerin karar verme mekanizmalarını etkiler. İlki “Öncelik Etkisi”, İngilizcesi de Primary Effect. Bu terim duyduğumuz ilk seçeneğin zihnimizde daha uzun süre kalma eğilimini ifade etmede kullanılır. Örnek vermek gerekirse, bir araştırmada yetişkinlere yazı tura atmadan önce yazı mı yoksa tura mı geleceğini tahmin etmeleri söylenmiş. Bunun sonucunda yetişkinlerin çoğunluğunun “yazıyı” seçtiği görülmüş.

İkinci etki ise “Sonralık Etkisi”, İngilizcesi de Recency Effect. Bu etki de duyduğumuz ya da deneyimlediğimiz son şeyin hafızamızda daha büyük yer edineceğini ifade etmede kullanılır. İşte tam da bu nedenle sanatçılar konserlerini en çok sevilen ve en iyi şarkıları ile sonlandırma eğilimindedirler. Bu sayede izleyicilerin büyük bir çoğunluğu bütün konserin son şarkıdaki kadar eğlenceli ve iyi olduğu inancıyla konserden ayrılırlar.

Yetişkinlerde Sonralık Etkisinin mi yoksa Öncelik Etkisinin mi diğerine göre daha baskın olduğu bir tartışma konusu olsa da bu etkilerin etkinliklerinin kişinin karakter tipine, bilgiye olan aşinalığına ve konunun ne kadar tartışmalı olduğuna göre değişkenlik gösterdiğine dair bazı kanıtlar mevcut.

Emily Sumner’ın liderliğini yürüttüğü bir araştırma ekibi çocuklarda hangi etkinin daha baskın olduğunu anlamak adına iki deney gerçekleştirdi. Deneylerin sonuçlarını PLOS ONE akademik dergisinde “Cake or Broccoli: Recency Biases Children’s Verbal Responses” (İng. Kek mi Brokoli Mi: Çocuklarda Sözlü Yanıtlarda Yakın Zaman Yanılgısı) adlı bir çalışma ile yayınladılar.

İlk deneyde 24 tane yeni yeni yürümeye başlayan çocuğa iki opsiyondan oluşan sorular soruldu. (Örnek vermek gerekirse, Rori okula beslenme çantasını mı yoksa sırt çantasını mı götürmeli?) Sorulan ilk sorunun tekrarını maskelemek adına sorulan diğer sorulardan sonra ilk soru seçeneklerin yerleri değiştirilerek tekrar soruldu. (Örnek vermek gerekirse, Quinn okula sırt çantasını mı yoksa beslenme çantasını mı götürmeli?)

Çocuklar sözlü bir şekilde cevap verdiklerinde, ki genelde sözlü yanıtlama yoluna gittiler, yüzde 85,2 gibi bir oranla ikinci tercihi seçme yoluna gittiler.

İlginç bir şekilde çocuklar sözlü cevap vermek yerine tercihlerini parmakları ile gösterme yoluna gittiklerinde ikinci tercihi seçme oranları yüzde 51,6’ya kadar düşüyordu. Bu bulgular bize Sonralık Etkisini ön plana çıkaran bir şeylerin varlığını işaret ediyor. Eldeki verilen daha derin bir şekilde incelenmesi sonucunda Sonralık Etkisinin 18-24 aylık grupta 24-48 aylık gruba kıyasla çok daha baskın olduğu ortaya çıktı.

Bu bulgular Sonralık Etkisinin etkinliğinin yaş ilerledikçe azaldığını ve çocukların daha rasyonel ve mantıklı kararlar vermesine zemin hazırladığını gösteriyor.

İkinci deneyse ise araştırmacılar Sonralık Etkisinin küçük çocuklarda neden baskın olduğunu incelediler. Bunu yapabilmek içinse araştırmacılar yaşları 3 ile 4 arasında değişen 24 çocuğa farklı oyuncaklar için isim seçmelerini söylediler. İsimlerden bazıları tek heceli iken (Örnek vermek gerekirse: Bu oyuncağa Stog mu yoksa Meeb ismini mi vermelisin?) bazıları daha uzun kelimelerden oluşuyordu. (Bu oyuncağa Shallop mu yoksa Bingle ismini mi vermeliyiz?) Bu isim sorma işi 4 heceli kelimelere kadar devam etti. Araştırmacılar kelimenin uzunluğu arttıkça çocukların ikinci ismi seçme eğiliminde olduğunu gördüler.

Araştırmacılar kelimelerin uzunluğu arttıkça çocukların kısıtlı çalışan belleklerine yük haline geldiğini, böylelikle de ikinci seçeneğin akıllarında daha taze ve belirgin olması nedeniyle çocukların ikinci ismi seçme eğiliminde olduklarını gördüler. Bu bulgular kısmen de olsa ilk deneyde çocukların (18-24 yaş arası) neden Sonralık Etkisinden bu kadar çok etkilendiğini açıklayabiliyor.

Buradan çevrildi: The Recency Effect Is Especially Pronounced In Children An Important Finding For Researchers And Parents

Hazırlayan: Sıla Özeren

İlgili Yazılar

spot_img

Son Yazılar