Bu araştırmaya göre çocukluk çağı travmalarımız bizleri sadece ruh sağlığı yönünden etkilemekle kalmıyor, biyolojik olarak daha hızlı yaşlanmamıza neden oluyor. Üstelik bu kötü bir şey olmak zorunda da değil!
Çocukluk çağı travmalarımızın etkilerinin yaşlılığımıza da sıçrayabileceği hepimiz tarafından bilinen bir gerçek. Amerikan Psikoloji Derneği tarafından yayınlanan yeni bir araştırma; erken ergenliğin, hücresel yaşlanmanın ve beyindeki değişikliklerin izini çocuklukta yaşanan travmalara kadar izlemeyi başardı. Çalışma, şiddete ve istismara maruz kalan çocukların daha hızlı yaşlanma belirtileri gösterdiğini ortaya çıkardı. Bu oldukça önemli bir gelişme çünkü çocukluk travmalarımız psikoloji dünyasında oldukça uzun bir zamandır ruhsal problemler ile ilişkilendirilirken, bu yeni çalışma yaşanan travmaların bireylerin fiziksel sağlığı üzerindeki olumsuz etkisine de ışık tutuyor.
Araştırma ekibini yöneten ve Harvard Üniversitesi’nde psikoloji doçenti olan Katie Mc Laughlin: “Çocuklukta zorlu ve sıkıntılı süreçlere maruz kalmak bireyin yaşamının sonraki dönemlerindeki sağlık durumu hakkında güçlü bir öngörüde bulunabilmemize neden olur. Bu öngörü sadece depresyon ve anksiyete gibi sadece zihinsel sağlık sonuçları ile alakalı olmamak ile birlikte, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve kanser gibi fiziksel sağlık sonuçları hakkında da güçlü ipuçları veriyor” diyor. Buna ek olarak gerçekleştirdikleri çalışmanın, şiddete maruz kalmanın bedeni biyolojik düzeyde daha hızlı yaşlandırabileceğini ve çocukluk travmaları ile hızlı yaşlanma arasındaki bağlantıyı açıklamada yardımcı rol oynayabileceğini öne sürüyor.
Bu zamana kadar yapılmış olup erken yaşlanmayı çocukluk travmalarına bağlayan geçmiş araştırmalardan elde edilen kanıtlar oldukça yetersizdi. Bununla birlikte, bu geçmiş çalışmaların istismar, ihmal veya yoksulluk gibi farklı zorluk türlerine odaklandığını ve biyolojik yaşlanmayı ölçmek için farklı parametreler seçtiğini belirtmekte fayda var. Sonuçları çıkarmak için McLaughlin ve ekibi ise iki güçlük kategorisini değerlendirdi.
Birinci kategori; istismar ve şiddet içeren tehdit ile ilgili zorlukları içeriyordu. İkinci kategoride ise fiziksel veya duygusal ihmal ve yoksulluk gibi faktörleri içeren yoksunluk ile ilgili sıkıntılara odaklanıldı. Araştırma ekibi, katılımcı sayısı toplamda 116.000’i aşan 80 çalışmanın meta-analizini gerçekleştirdi.
Tehdit ile ilişkili (istismar ve şiddet içeren zorluklar) travmaya maruz kalan çocuklarda erken ergenlik başlangıcı ve telomerlerin (yaşla birlikte bozulan her DNA zincirinin sonundaki koruyucu başlıklar) kısalmasını içeren hücresel düzeyde hızlandırılmış yaşlanmanın gözle görülür belirtileri olduğu keşfedildi.
Bununla birlikte, yoksunluğa (fiziksel veya duygusal ihmal ve yoksulluk) bağlı güçlük çeken çocuklar, daha hızlı yaşlanmanın yukarıda bahsedilen belirtilerinden hiçbirini göstermedi.
Mclaughlin ve meslektaşları, ikinci bir analizde 3.253’ten fazla katılımcıyı içeren 25 çalışmayı derinlemesine incelediler. Bu sefer çocukluk çağı travmalarının beyin gelişimi üzerindeki etkilerine odaklandılar. İkinci incelemeleri, travmaların yaşlanmanın bir başka belirtisi olan kortikal kalınlığın azalmasıyla bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Farklı zorluk türlerinin beynin farklı bölgelerindeki kortikal incelmeye karşılık geldiğini gözlemlediler. Ventromedial prefrontal korteks, travma ve şiddet kurbanlarında incelme gösteriyordu. Beynin bu bölümü sosyal ve duygusal işlemlerden sorumludur. Duyusal ve bilişsel işlemlerle uğraşan frontoparietal korteks, yoksunluğa bağlı travmaya maruz kalan insanlarda incelme belirtileri gösteriyordu.
McLaughlin, hızlandırılmış yaşlanmanın insanlara daha önceki nesillerden gen yolu ile aktarıldığına inanıyor. Bunun nedeni ise vücudun gösterdiği bu tepkinin yararlı bir evrimsel adaptasyon olarak hizmet etmiş olma ihtimali! Ayrıca McLaughlin, şiddet ve tehdit dolu bir ortamda, insanların ergenliğe daha erken ulaşmasının ve ölmeden önce üremesinin neslin devamı adına daha faydalı olabileceğini tahmin ediyor. Öte yandan hızlı beyin gelişimi, düşman ortamlarda güvenliği sağlayan tehditleri hızla belirlemeye ve bunlara yanıt vermeye yardımcı olabilecek duygu işlemede muhtemelen önemli bir rol oynadı.
Bununla birlikte, bir noktada faydalı olabilecek bu uyarlamalar, daha sonra ciddi sağlık, fiziksel ve ruhsal sağlık sonuçları doğurabilir. Çalışmanın ışığında, daha sonra bu tür bireylerde sağlık sorunlarının önlenmesinde yardımcı olmak için erken müdahalelere vurgu yapılmalı.
Buradan Çevrildi : NEW RESEARCH FINDS PEOPLE WHO EXPERIENCE CHILDHOOD TRAUMA AGE FASTER
Hazırlayan: Sıla Özeren
