Bir bilim insanı çizmeniz istense nasıl çizerdiniz?
1960’lı yılların sonlarından başlayarak Amerika Birleşik Devletlerinde tekrarlanan deneylerde, çocuklardan bir bilim insanı çizmeleri isteniyor. İlk dönemlerde bu çizimlerde görülen bilimcilerin neredeyse tamamı erkek. Ancak günümüzde yaklaştıkça bu durum değişiyor. 1966-2016 yılları arasında yapılmış 78 “Bir Bilim İnsanı Çizin” çalışmasından elde edilen verilerin incelenmesi sonucunda bilimin yalnızca erkeklere ait bir alan olduğu algısının değişmeye başladığı gözlemlenmiş.
Kreşten liseye 20 bin çocukla yapılmış bu araştırmalar değişimi çarpıcı biçimde sergilese de son çalışmalarda bile çizilen kadın bilimci sayısı erkekler kadar değil. 1966-1977 yılları arasındaki çalışmalarda çizilen bilimcilerin yüzde 99,4’ü erkek. Bu sayı 1985-2016 yılları arasında yüzde 72’ye düşmekte. 2010’dan itibaren nerdeyse üç bilim insanından birinin kadın olarak betimlendiğini görüyoruz. 20 Mart’ta Child Development adlı dergide yayınlanan makalenin baş yazarı David Miller yalnızca kadın bilimci sayısındaki artışın değil aynı zamanda medyada daha fazla kadın bilimcinin görünür olmasının da sonucu bu biçimde etkilediğini söylüyor.
Araştırmanın önemli bulgularından biri de cinsiyete ve yaş aralıklarına göre görülen farklılıklar. 1980’den sonra altı yaşındaki çocuklarda oğlan çocuklar yüzde 83, kız çocuklar ise yüzde 30 oranında erkek bilimciler çiziyor. Yani kız çocuklar bir kadının bilim insaı olmasını son derece olağan karşılamaktalar. Ancak 16 yaşındakiler değerlendirildiğinde oğlan çocuklarının yüzde 98’i kız çocuklarının ise yüzde 75’i erkek bilimci çiziyor. Miller bu durumun bazı alanlarda özellikle de fizikte kadınların yeterince kendilerine yer bulamamasından kaynaklandığını düşünüyor.
Ancak bilimsel çalışmalarda kadınlar kendilerine yeterince yer bulabilse dahi cinsiyete dayalı önyargılarımızı kırmak zaman alacak. CERN tarafından ATLAS deneyinde görev yapan bazı kadınları içeren bir video bu yılın 8 Mart Kadınlar Günü kapsamında CERN tarafından sosyal medyada paylaşıldı.
Video, adını ve ardından da ATLAS deneyinde görev yaptığını söyleyen kadınlardan oluşmakta. Miller’ın söz ettiği türden medyada görünür olmayı bu tür projeler artırabilir.
Bu çalışmaların tamamı Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çocuklar üzerinde yapılmış. Ülkemizde özellikle de “bilim adamı” sözcüğünün hala yaygın olarak kullanıldığı göz önüne alınırsa kadın bilimci çiziminin daha bile az olması beklenebilir.
Araştırmaya ilişkin Nature’da yayınlanan haber
Hazırlayan: Cem Kamözüt