Yeni bir araştırma göz kırpmanın geçen zamanı algılama üzerindeki etkisini ortaya koydu.
Gözlerinizi kırptığınız için uyanık olduğumuz zamanın yaklaşık olarak yüzde 10’nunu karanlıkta geçiriyorsunuz ve her göz kırpışınızda retinanız 10 ile 100 milisaniye (500 milisaniye bir saniyenin yarısına denktir) arasında değişen bir süre boyunca görsel veri girişinden mahrum kalıyor. Beynimiz bu karanlık anları bastırdığı ve korneamıza adeta patlayarak giren görsel bilgileri sorunsuz bir şekilde birleştirdiği için genel olarak bu durumu fark etmezsiniz bile. Fakat beynimizdeki bu görsel bilgi kesintisinin üzerimizde bir etkisi var: Psychological Science’da yayınlanan yeni bir çalışmaya göre her göz kırpışınızda beyniniz zaman algınızı geçici bir süre boyunca durduruyor.
Geçen zamanı nasıl algıladığımızı ve veri işlemeye devam eden duyularımızın bu konudaki önemini henüz tam anlamıyla kavrayabilmiş değiliz. Fakat yeni bir çalışma görsel veri işlemesinin zaman algımız üzerinde bir etkisi olduğunu ortaya koydu.
Kudüs’te Hebrew Üniversitesi’nde araştırmacı ve çalışmanın baş yazarı olan Ayelet Landau, “Göz kırptığımızda zamanı “kaybettiğimiz” düşünülürse, nihayetinde, zaman algımız ile göz kırpmadan önce süre gelen görsel işlem arasında bir bağlantı kurabiliriz.” diyor.
Laundau ve aralarında Weizmann Bilim Enstitüsü’nden Shany Grossman’ın da bulunduğu çalışma arkadaşları deney için 22 katılımcıyı görsel, 23 katılımcıyı da işitsel bir teste tabii tuttular.
Görsel meydan okuma başlamadan önce araştırmacılar katılımcılara “kısa” (0,6 saniye) ile “uzun” (2,8) periyotlar boyunca beyaz bir daire gösterdiler. Sonrasında sıra asıl meydan okumaya geldi- katılımcılar, kendilerine farklı periyotlar boyunca gösterilen yeni beyaz dairelerinin gösterilme uzunluklarının baştaki “uzuna” mı yoksa “kısaya” mı daha yakın olduklarını tahmin etmeleri gerekiyordu. İşitsel grupta olan katılımcılar da buna benzer bir meydan okumaya tabii tutuldular.
Onların görevi ise duydukları “beyaz gürültünün” süresini tahmin etmekti. Her iki grupta da uygulanan testler boyunca video-tabanlı göz takibi yapan bir yazılım ile katılımcıların gözlerinin pozisyonları ve göz bebeklerinin çapı sürekli bir şekilde ölçüldü. Görsel meydan okuma grubundaki katılımcıların geçen zamana yönelik tahminleri göz kırpmanın zaman algısını nasıl etkilediğini gözler önüne serdi.
Özellikle, beyaz dairenin gösterildiği sürede gözlerini kırpan katılımcıların dairenin gösterilme süresini hafife aldıkları gözlemlendi. Dahası, her bir katılımcı için, göz kırpma süresi ile geçen süreyi “hafife alma” seviyesi arasında bir korelasyon olduğu ortaya çıktı. Araştırmacıların yazdığına göre “objektif bir süreç boyunca gerçekleşen duyusal veri kaybı (bu durumda gözlerimizi kapatmak görsel veri kaybına neden oluyor) ile sübjektif zaman kaybı (göz kırpmanın zaman algımıza olan etkisi) arasında orantılı bir ilişki” söz konusu. “Bu bulgular süre gelen duyusal şifrelemelerin zamanın sübjektif algısı üzerindeki merkezi rolünü destekliyor.” diyor araştırmacılar.
İşitsel grupta ise, görsel gruba kıyasla, göz kırpma süresinin “beyaz gürültünün” süresinin tahmininde bir etkisi olmadığı gözlemlendi. Gerçek dünyada çevremizde neler olup bittiğini anlamak için birçok duyumuzu sıklıkla kullanırız. Peki konuşan birini izliyorsak, göz kırpmamız o kişinin konuşma uzunluğunu algılamamızda bir etkiye sahip olabilir mi? Bu tür bir çalışma henüz yapılmış değil.
“Bu olasılıklardan biri de bir duyunun bilgiden yoksun kaldığı süreçte (göz kırpmanın görsel veriyi kesiyor olması gibi) veri girişi olan diğer duyuların zaman algısını devraldığı yönünde.” diyor Landua.
Diğer bir opsiyon ise şu: Eğer bir duyumuz beynimizde daha ağırlıklı bir yere sahipse -konuşan bir insanı izlemek gibi bir durumda- beynimiz zamanın sübjektif algısı için büyük oranda bu duyuya bel bağlayacak ve bu duyudaki veri girişindeki kayıp geçen zamanın algısı üzerinde bir etkiye sahip olacak.
Bu çalışma gelecekteki diğer araştırmalar için birçok büyüleyici soruyu da beraberinde getiriyor. Şu an için, ben bu yazıyı yazıyorken, bilgisayarımın ekranına odaklanmış bir haldeyim ve büyük ölçüde gördüğüm şeye bel bağlamış durumdayım. Evet, yaptığım iş içinde kaybolmuş durumdayım. Peki çalışıyorken zamanın bu kadar hızlı geçiyor olmasının bir nedeni de göz kırpmamın zaman algım üzerindeki etkisi olabilir mi? Peki tamamen görsel veri girişine bel bağlamadığım zamanlarda, mesela dışarıda arkadaşlarımla vakit geçiriyorken, diğer duyularım göz kırpmanın zaman algısı üzerindeki etkisini engelleyebilirler mi?
Ekip şu an için birden fazla duyunun veri işlemesinin zamanın sübjektif algısı üzerindeki etkisini inceleyecek bir araştırma planlıyorlar.
Buradan çevrildi : Your Brain Stops Time When You Blink
Hazırlayan: Sıla Özeren