Yeni bir araştırma hem iyi bir iletişimci olmayı isteyen hem de göz kontağı kurmayı rahatsız edici bulanlar için zararsız ve etkili bir hile öne sürüyor.
Küçük yaşlarımızdan itibaren bizlere insanlarla konuşuyorken onların gözlerine bakmanın kendimize duyduğumuz güvenin bir ifadesi olduğu ve yapılması gereken kibar bir davranış olduğu öğretildi. Psikoloji sahasında yapılan bir araştırmaya göre lüzumsuz veya haddinden fazla olmadığı sürece sık sık göz kontağı kuran insanların diğer insanlar tarafından daha yetkin, güvenilir ve zeki olarak algılandığını ortaya koydu.
Eğer iyi bir izlenim bırakmak istiyorsanız, yapabileceğiniz en mantıklı şeylerden biri de konuştuğunuz insanın gözlerinin içine bakmanız. Fakat bu tavsiye herkes için bu kadar anlaşılır veya kolay gelmeyebilir. Daha önce yapılan çalışmalarla da desteklendiği gibi karşılıklı göz kontağı kurmak bazı insanlar için son derece yoğun ve dikkat dağıtıcı hatta bazen de rahatsız edici bir deneyim.
Eğer siz de aynı deneyimleri yaşıyorsanız, yakın bir zamanda Perception dergisinde yayınlanmış “göz kontağı illüzyonunu” ele alan – basitçe söylemek gerekirse, birinin gözlerimize bakıp bakmadığını anlamakta o kadar da iyi değiliz- bu yeni çalışmayı içtenlikle karşılayabilirsiniz. Göz kontağı illüzyonu sayesinde konuşma içinde olduğunuz partnerinizin yüzüne doğru bakarsanız dahi partnerinize onunla göz kontağı kurduğunuz imajını verebiliyorsunuz.
Bu göz kontağı illüzyonunu kanıtlayabilmek adına Edith Cowan Üniversitesi’ndeki araştırma ekibinin üyelerinden biri olan Oliver Guidetti, 46 kadın ve erkek üniversite öğrencisinin her biri ile 4 dakikalık bir “seni tanıyalım” sohbeti gerçekleştirdi. Hem Guidetti hem de katılımcı olan üniversite öğrencileri -Guidetti de sohbete katılıyordu- göz hareketlerini takip eden özel bir gözlük taktılar.
Guidetti öğrencilerin bir yarısı ile gerçekleştirdiği sohbette zamanın yüzde 77’sinde göz kontağı kurmaya çalıştı ve bu da sohbetin yüzde 52’sinde karşılıklı göz kontağı kurmakla sonuçlandı.
Diğer yarıdaki öğrencilerle yaptığı sohbette ise konuşmanın içeriğini değiştirmeyen Guidetti, bu sefer göz kontağını yaklaşık olarak yüzde 25’e düşürdü ve bu da sohbetin yüzde 3’ünde karşılıklı göz kontağı kurmakla sonuçlandı.
Kritik olan test kısmı ise iki gruptaki öğrencilerin de Guidetti’nin kendileri ile göz kontağı kurmaya çabalamasına olan inançları ile konuşmadan aldıkları keyif üzerineydi. Öğrenciler ile yapılan konuşmalarda iki gruptaki öğrencilerin aynı miktarda göz kontağı kurduklarına inandıkları ve konuşmadan aynı miktarda keyif aldıklarını söyledikleri ortaya çıktı.
Bunu izleyen diğer bir deneyde ise durumun böyle olmadığı, bunun da göz hareketi takibi yapan gözlüğün bakılan yönün anlaşılmasını zorlaştırdığı ortaya çıktı. İçinde araştırmayı yöneten yazarlardan biri olan Shane Rogers’ın da bulunduğu araştırma ekibi, bulgularının konuşma partnerlerimizin yüzüne doğru bakmamızın (direkt olarak gözlerine bakmadan) partnerlerimize onların gözlerine baktığımız illüzyonunu verdiğini öne süren eski araştırmaların bulguları ile uyum içinde olduğunu söylüyor.
Bu yeni bulgular hem iyi bir iletişimci olmak isteyen hem de göz kontağını yoğun bir şekilde rahatsız bulan insanları rahatlatabilecek cinsten. “İzleyicilerinizin bakışlarını yakalamaya çalışmayın, sadece yüzlerine genel anlamda şöyle bir bakın. Göz kontağı illüzyonu sizin için elinden geleni yapacaktır.” diyor araştırmacılar.
Buradan çevrildi: Here Is A Simple Trick Who Finds Eye Contact Too Intense
Hazırlayan: Sıla Özeren
