27 Temmuz 2024, Cumartesi
spot_img

Ben Kimim?

“Ben, güçlü bir gemide destansı bir yolculuk yapan efsanevi bir kahramanım.”

Ben Kimim? – Felsefi Bir Sorgulama

İnsanlık tarihi boyunca, kimlik konusu şairleri boş sayfaya, filozofları agoraya ve meraklı arayıcıları kahinlere yöneltmiştir. Soyut düşüncenin bulanık sularında yolunu bulmak alengirli iş, bu yüzden Yunan tarihçi Plutarch’ın bu karmaşıklığı göstermek için bir geminin hikayesini anlatması tam yerinde olsa gerek.

Amy Adkins Plutarch’ın “Theseus’un Gemisi”ni açıklığa kavuşturuyor.

İnsalık tarihi boyunca, şu iki sözcük şairleri boş sayfaya, filozofları agoraya ve arayış içindekileri kâhinlere yöneltti: “Ben kimim?”

Apollo Tapınağı’na kazınmış antik Yunan aforizması olan “Kendini bil,”den The Who’nun rock marşı “Sen Kimsin?”e filozoflar, psikologlar, akademisyenler bilim insanları, sanatçılar, teologlar ve politikacıların hepsi kimlik konusunu ele aldılar. Ortaya koydukları hipotezler çok çeşitli ve fikir birliğinden yoksunlar. Bunlar akıllı, yaratıcı insanlar, öyleyse doğru cevabı bulmanın nesi bu kadar zor ki? Zorluklardan biri kesinlikle karmaşık bir kavram olan kimliğin sürekliliğinde yatıyor. Hangi sen kimdir? Bugün olduğun kişi mi? Beş yıl önceki mi? 50 yıl sonra kim olacağın mı? Ve ne zaman “ben”im? Bu hafta mı? Bugün mü? Şu saat mi? Şu saniye mi? Ve senin hangi yönün “sen”sin? Fiziksel vücudun musun? Duygu ve düşüncelerin misin? Davranışların mısın? Soyut mantığın bulanık sularında yolunu bulmak alengirli iş; bu yüzden Yunan tarihçi Plutarch’ın bu karmaşıklığı göstermek için bir geminin hikayesini anlatması tam yerinde olsa gerek. Nasıl “ben”sin?

Hikaye şöyle: Theseus, Atina’nın efsanevi kurucu kralı Girit’teki kötü Minotaur’u (yarı insan yarı boğa canavar) tek başına öldürüp bir gemi ile eve dönmüştü. Bu kahramanca zaferi şereflendirmek için Atinalılar 1000 yıl boyunca gemiyi titizlikle limanda tuttular ve her yıl onun yolculuğunu tekrarladılar. Geminin bir parçası ne zaman eskise veya zarar görse, aynı materyalden yapılmış tıpatıp aynı bir parçayla değiştirilirdi, ta ki hiç orjinal parça kalmayana dek. Plutarch, Theseus’un Gemisi’nin kişiliğin sürekliliği etrafında dönen felsefi paradoksun bir örneği olduğuna dikkat çekmişti. Bir şeyin her parçası değiştirilir de nasıl hala aynı şey olarak kalır? İki tane gemi olduğunu hayal edelim: Theseus’un Atina’da demirlediği gemi, A Gemisi ve 1000 yıl sonra Atinalılar tarafından kullanılan gemi, B Gemisi. Basitçe, sorumuz şu: A, B’ye eşit midir? Bazıları 1000 yıl içinde yalnızca bir tane Theseus’un Gemisi olduğunu ve üstündeki değişiklikler zaman içinde yapıldığından, hiç bir noktada o efsanevi gemi olmaktan çıkmadığını söyleyecektir. Hibir ortak noktaları olmasa da iki gemi sayısal olarak, yani bir tane ve farksız, tıpatıp aynıdır, böylece A, B’ye eşittir. Ama diğerleri de Theseus’un asla B Gemi’sine ayak basmadığını ve onun varlığının, Theseus’un Gemisi’nin esas niteliksel özelliklerinden birisi olduğunu savunabilirler. O olmadan yaşayamaz. Yani, iki gemi sayısal olarak tıpatıp aynı olsa da niteliksel olarak aynı değildirler. Yani A, B’ye eşit değildir. Peki şu şaşırtmacayı göz önünde bulundurduğumuzda ne olacak? Ya birisi, orijinal geminin her bir parçası atıldıkça onları toplamış, ve orijinal gemiyi tamamen yeniden inşa etmişse? İnşa bittiğinde, inkar edilemez şekilde iki fiziksel gemi olurdu: Atina’da demirlemiş olan gemi ve bir adamın arka bahçesindeki gemi. Her iki gemi de “Theseus’un Gemisi” ünvanında hak iddia ederdi ama yalnızca bir tanesi gerçeği olurdu.

Gerçek olan hangisi ve daha önemlisi bunun sizinle ne alakası var? Aynı Theseus’un Gemisi gibi siz de sürekli değişen parçaların bir derlemesisiniz: Fiziksel vücudunuz, aklınız, duygularınız, durumlarınız ve hatta esprileriniz bile sürekli değişiyor, ama yine de inanılmaz ve bazen mantıksız bir şekilde siz de aynı kalıyorsunuz. Bu, “Ben kimim?” sorusunun bu kadar karmaşık olmasının nedenlerinden bir tanesi. Ve bu soruyu cevaplayabilmek için, sizden önceki bir sürü mükemmel beyin gibi dipsiz, felsefi paradoks okyanusuna dalmaya istekli olmanız gerek. Ya da belki sadece şöyle cevap verirsiniz: “Ben, güçlü bir gemide destansı bir yolculuk yapan efsanevi bir kahramanım.” O da olur.

Who am I? A philosophical inquiry – Amy Adkins

Hazırlayan: Fatma Kara Yegin

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

İlgili Yazılar

spot_img

Son Yazılar