Nörobilim katkısıyla, stresli durumlarda ne olursa olsun sakin kalmak ve devam edebilmek için kullanabileceğiniz 3 kolay ve güvenilir yöntemi sizlerle paylaşıyoruz!
Sınav baskısı, yetiştirilmesi gereken projeler, iş görüşmeleri ve sunumlar sizin gergin olmanıza sebep olabilir. Sakin kalamadığınız bu anlarda nabzınız yükselir, avcunuz terler, sesiniz garip bir hal alır ve aklınız durur. Bu yazımızda, nörobilimin katkısıyla, bu gibi durumlarda ne olursa olsun sakin kalmak ve devam edebilmek için kullanabileceğiniz 3 kolay ve güvenilir yöntemi ele alacağız. Tabii ki strese ve baskıya karşı olan savaşınızda kullanabileceğiniz farklı yöntemler de bulunmaktadır ancak bizim ele alacağımız bu 3 püf nokta ile anlık ve etkili bir çözüm elde edebileceksiniz.
1- Nefes Alış-Veriş Egzersizi
5 saniye boyunca burnumuzdan derin bir nefes alıyoruz. Bu aldığımız nefesi 1 saniye boyunca içimizde tuttuktan sonraki 5 saniye boyunca da havayı burnumuzdan yavaşça dışarı veriyoruz. Bu egzersizle yapacağımız birkaç tekrar sonucu daha rahat hissedeceğiz. Asırlar boyunca yoga uzmanları ve budistler kendi sinir sistemlerine hakim olabilmek için bunun gibi nefes tekniklerini kullanmıştır. Son zamanlarda da bilim insanları bu yöntemi bilimsel yolla açıklamaya başlamıştır. Araştırmacılar “Pre-Bötzinger Kompleksi” adında spesifik bir nöron ağının nefes alışverişini düzenlediğini ve beynin kalan kısımları ile iletişime geçtiğini buldu. Evrimleşme sürecimizde, stres altında kaldığımızda nefes alışverişinin hızlanması tehlikeye karşı vücudumuzu hazırlar. Bize zarar verebilecek bir şeyden kaçarken işimize yarayabilecek bu sistem, topluluk önünde konuşma yapacağımız zaman bizi zor duruma düşürebilir. Buna karşılık, nefes alışverişimizi belirttiğimiz şekilde düzenlediğimizde bu sisteme manuel olarak müdahale etmiş oluruz ve ortada bir tehlike bulunmadığı mesajını beynimize göndeririz. Özetle, paniklediğimizi düşündüğümüz zaman bu yöntemi kullanarak, kimse (dinleyicilerimiz bile) fark etmeden vücudumuzu sakinleştirebiliriz.
2- Mırıldanmak
Tek bir notayı, favori ritminizi veya herhangi bir şeyi mırıldanmak, sakinleşmenize katkıda bulunacaktır. Kalp ritmimizi nasıl düzenlediğimizi açıklayan çalışmalar gösteriyor ki mırıldqnmak, vücudumuzun en önemli kısımlarından birini aktive edebilir: vagus siniri. Latince “gezgin” anlamına gelen bu sinir, beyinden çıkıp vücudun aşağısı ve yukarısı ile iletişimi aşırı hızlı bir şekilde gerçekleştiren yapıda olması sebebiyle bu ismi almıştır. Bu yapı beyni kalp, mide, akciğer gibi organlara bağlamaktadır. 2013 tarihinde koro üyeleri üzerine yapılan bir araştırmada şarkı söyleme, mırıldanma ve tekrarların kalbi doğru bir ritimde tutmayı sağladığı bulunmuş. Özet olarak, kalbinizin çok hızlı attığını düşündüğünüzde bir şarkı söyleyerek ya da bir nota mırıldanarak bu durumun üstesinden gelebilirsiniz.
3- Odaklanmak
Özellikle meşgul olduğunuz zamanlarda beynimiz çoklu-işlemci moduna geçip birçok işi aynı anda yapmaya çalışır; ancak sakin kalmak ve işleri halletmek istiyorsanız bunu yapmamalısınız. Konuyu araştırmak üzere yapılan beyin taramalarında beynimizin aynı anda sadece 1 tane iş yapabildiği görülmüştür. İki veya daha fazla işi aynı anda yapmaya çalıştığımızında ise bu iki iş arasında çok hızlı bir şekilde gidip gelen beynimiz, kendini baskı altında hissettiğinden, stres hormonları salgılamak için vücuda uyarılar gönderiyor. Beynimizin karmaşık bir ağ yapısı olduğunu hatırlayıp tek işe odaklanarak bu stres durumundan kurtulabilirsiniz. Özet olarak, yapacağınız işleri parçalara veya adımlara bölün; yapacağınız kısmı seçin ve diğerlerini zamanı gelene kadar unutun. Bütün odağınızla sadece bir işi yapmak sizi o anda tutar ve edinebileceğiniz en güzel alışkanlıklardan biridir.
Sonuç olarak; paniklediğinizi ve baskı/ stres altında olduğunuzu anladığınız zaman açıklanan şekilde derin bir nefes alıp verin, biraz mırıldanın ve yapacağınız görevin belirlediğiniz parçasına odaklanın.
Nefes Alışverişi Üzerine Ek Okuma İçin Tıklayınız.
Mırıldanmak Üzerine Ek Okuma İçin Tıklayınız.
Hazırlayan: Erdem Rençbereli
