Yoğun romantik aşk sonsuza dek sürse harika olmaz mıydı? Peki, böyle bir aşk arzusu aşırı hale gelirse? Aşk bir bağımlılık haline gelebilir mi?
Aşk bağımlılığı, nam-ı diğer patolojik aşk; bir veya daha fazla romantik partnere karşı uyumsuz, yaygın ve aşırı ilgi ile karakterize edilen, kontrol eksikliği, diğer ilgi ve davranışlardan vazgeçme ve diğer olumsuz sonuçlarla sonuçlanan bir davranış kalıbını ifade eder. Aşk bağımlılığında, olgunlaşmamış aşk- belirsiz, dışsal, kör ve kişinin kontrolünün ötesinde olan aşk- kişinin hayatına nüfuz eder. Patolojik aşk prevalansı %3-10’dur; ancak bazı popülasyonlarda muhtemelen daha yüksektir (örneğin, üniversite öğrencilerinde% 25).
Aşk bağımlılığı (veya patolojik aşk), derin bir şekilde aşık olma durumuyla ilişkili son derece zevkli duyguları yeniden kazanma girişimleriyle karakterize edilen davranışsal bir bağımlılık olabilir. Aşka bağımlılık, umursamaz davranış ve kişinin günlük yaşamını etkileyen olumsuz sonuçlarla (örneğin iş zorlukları) ilişkilendirilmiştir.
Diğer bağımlılıklar gibi, aşk bağımlılığı da yalnızca zevkle değil ıstırapla da ilişkilidir. Yazarlar incelemelerini Shakespeare’i şu şekilde ifade edip, aşka bağımlılığın zevkini ve acısını yakalayarak sonlandırıyorlar: “Seviyorsan ve inciniyorsan, daha çok sev; daha çok seviyorsan ve daha çok inciniyorsan, daha çok sev; eğer daha çok seviyorsan ve daha çok inciniyorsan, daha fazla acımayana kadar biraz daha sev.”
Psychology Today – What Is Love Addiction?
Hazırlayan: Nil Aydın