Ulaşım, spor ve eğlence için hayatımızın birçok yerinde kullanılan bisikletin icadını ve tarihçesini bu yazımızda sizler için derledik.
Tarihteki ilk bisikletin kim tarafından ve ne zaman icat edildiğine dair pek çok farklı görüş öne sürülse de günümüzde kullandığımız bisikletlere tasarımı yakın olan ilk örnek Fransız Comte de Sivrac tarafından 1790’lı yıllarda üretilen iki tekerlekli araçtır. “Celeripede” olarak adlandırılan, sert ahşap çerçeveden oluşan bu tasarım pedalı bulunmadığı için ayakların hareket ettirilmesiyle ilerletilebilmiştir. Pedal dışında hem selesi hem de gidonu bulunmadığı için bisikletin yönü sadece sağa ve sola eğilerek değiştirilebilmiştir.
1817 yılına gelindiğinde ise bisiklete bir gidon ve bir sele yerleştiren Alman Baron Karl Von yeni bir bisiklet tasarımı geliştirmiştir. Kütlesi yaklaşık 22 kg olan “Draisienne” adındaki bu tasarımda jantlar, fren ve ahşap çerçeve gibi pek çok yenilik olsa da pedal yer almamıştır. Bu sebeple Karl Von’un bisikletinde dolaşmak Sivrac’ın bisikletinde de olduğu gibi fazla yorucu bir eylem olmuştur.
1839 yılında ise İskoç Kirkpatrick MacMillan’ın tasarımında krank miliyle ön tekerleğe bağlanan, bisikletin göbeğine demir çubuklarla eklenen pedallar sayesinde en azından arka tekerlekler hareket ettirilebildiği için diğer bisikletlere göre daha hızlı yol alınabilmiştir.
Fransız Pierre Michaux, pedalların daha hızlı bir şekilde çevrilebilmesi için oğlu ile 1860’lı yılların başında geliştirdikleri “Velocipede” isimli bisiklette pedalları ön tekerleğe sabitlemiştir. Tasarladıkları bu bisiklet “Kemik Titreten” olarak da anılmıştır; çünkü her çukur ve tümseğin üstünden geçtiklerinde demir çerçeveli tekerlekleri yüzünden yaşanan sarsıntı kullanıcıları rahatsız etmiştir. 1868 yılında tekerlekleri kauçuktan yapılma lastik ile kaplayan Traffault isimli bir başka Fransız bu sarsılmaların kullanıcılara verdiği rahatsızlığı azaltmıştır.
1870’lı yılların başına gelindiğinde James Starley, ilginç bir şekilde bisikletin daha hızlı gidebilmesi için ön tekerleği arka tekerleğine oranla bir hayli büyük olan bir bisiklet üretmiştir. Tekerleklerinin şekli sebebiyle dönemin en büyük ve en küçük İngiliz metal paralarından esinlenilerek “Penny Farthing” olarak da isimlendirilen, pedalları ön tekerlekte bulunan bu bisikletin selesi de ön tekerleğin üzerinde yer almıştır. Hem devrilmesi durumunda yaralanma riski yüksek olduğu için hem de bisikletin üzerine çıkıp oturmak bir hayli zor olduğu için pek tutulmamıştır.
Günümüzde kullanılan seleli, gidonlu ve eşit büyüklükteki tekerlekleri sayesinde hem daha rahat hem de daha güvenli olan bisikleti ise İngiliz John Kempp Starley icat etmiştir. Buna ek olarak 1880’lerin sonunda tekerleklerde havayla şişirilen lastiklerin kullanılması ve vites sistemlerinin geliştirilmesi sayesinde bisikletler oldukça konforlu bir hale gelmiştir.