Elmas, güzelliği ve parıltısıyla bizleri büyüleyen ve Dünya üzerinde nadir bulunan bir maddedir. İşte bu değerli madde, bazı gezegenlerde bir yağmura dönüşüyor.
Milyarlarca yıldır gezegenimizin yüzeyinde elmaslara volkanik patlamalar ve Dünya’nın derinliklerindeki bazı oluşumlar sebebiyle sahibiz.
Yeni bir bilimsel çalışma ise ana gezegenimizde elmasların nadir bulunmasına rağmen, evrenin başka yerlerinde bol miktarda elmas olabileceğini buldu. Daha önceki hipotezler ve deneyler, inanılmaz basınç seviyelerinin neden olduğu özel bir yağış türünde, buz devi gezegenlerde elmas yağmurunun var olma olasılığını artırdı.
Bilim adamları, oksijenin varlığının elmas oluşumunu daha olası hale getirdiğini keşfettiler ve bu, daha geniş bir koşul aralığında elmasların oluşabileceği anlamına geldi.
Buz Gezegenler ve Elmas Yağmurları
Bazı bilim adamları ise elmas yağmuru fenomeninin güneş sistemimizdeki Uranüs ve Neptün’de gerçekleştiğine inanıyor. Yaygın olarak bulunan hidrojen ve karbon karışımlarından oluşan ve çok yüksek bir basınçla sıkıştırılan buz devi komşularımızın yüzeyinin yaklaşık 8.000 km altında olduğu düşünülüyor.
2017’de yapılan bir deney, sistemimizdeki iki buz devinin içinde bulunan ortamı simüle etti ve böylece bilim adamları ilk kez elmas yağmuru oluşturup gözlemleyebildiler.
Araştırmacılar, yoğun bir optik lazer ile plastikte şok dalgaları oluşturarak gezegenlerin içinde bulunan ortamı simüle ettiler. Orijinal plastiğin neredeyse her karbon atomunun birkaç nanometre genişliğe kadar küçük elmas yapılarına dahil edildiğini gördüler.
Deneyde oluşturulan elmaslar çok küçük olsa da Uranüs ve Neptün’e düşen gerçek elmas yağmurlarının çok daha büyük olduğu tahmin edildi. Araştırmacılara göre, yeni çalışma Neptün ve Uranüs’ün kimyasal yapısına daha çok benzeyen yeni bir materyal içeriyordu.
Önceki deneyde olduğu gibi, araştırmacılar atomları nasıl etkilediğini görmek için belirli bir plastik türüne lazerler ateşlediler. Ancak bu plastik, HZDR’de fizikçi ve Rostock Üniversitesi’nde profesör olan Dominik Kraus’a göre, buz gezegenlerindeki aktiviteyi simüle etmek için karbon, hidrojen ve oksijen arasında iyi bir dengeye sahip bir pet plastikti.
Helmholtz-Zentrum Dresden-Rossendorf (HZDR) ve Almanya’daki Rostock Üniversitesi’nin yanı sıra SLAC ile işbirliği içinde Fransa’nın École Polytechnique liderliğindeki ekip, sonuçları Science Advances dergisinde yayınladı.
Yazarlar, yeni bulguların Dünya’da bir dizi pratik kullanım için kullanılabilecek yeni bir nanoelmas yapma yöntemine yol açabileceğini söylediler. Bunlara ilaç dağıtımı, tıbbi sensörler, invaziv olmayan cerrahi, sürdürülebilir üretim ve kuantum elektroniği de dahildi.
Hazırlayan: Gizem Arı