Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyılda başlattığı Batılılaşma hareketiyle birçok alanda yeniliklere yönelmiş ve bu sürecin önemli bir parçası olarak müzik anlayışında da köklü değişiklikler yaşanmıştır. Bu dönemde özellikle askerî müzik, Batılı çok sesli müzik anlayışına geçişin temelini oluşturmuş, İtalya’dan davet edilen müzisyenlerin katkılarıyla bu süreç hızlanmıştır. Bu müzisyenlerin başında Giuseppe Donizetti ve Callisto Guatelli gelir. Her iki İtalyan müzisyen, Osmanlı’da Batı müziğinin yaygınlaşmasında ve bu alandaki yeniliklerin kurumsallaşmasında büyük rol oynamışlardır.
Giuseppe Donizetti: Batılılaşmanın İlk Adımları
II. Mahmut döneminde, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme çabalarının bir parçası olarak, askerî müzik alanında Avrupa tarzında bir bando oluşturulması amaçlanmıştır. Bu bağlamda, İtalya’dan gelen Giuseppe Donizetti, 1828 yılında İstanbul’a gelmiş ve Osmanlı Saltanat Müziklerinin Baş Ustakarı unvanını alarak görevine başlamıştır. Donizetti, Osmanlı İmparatorluğu’na Avrupa müziği notasyon sistemini tanıtan ilk kişi olmuştur. O dönemde Osmanlı müzisyenleri, “hamparsum” adı verilen bir notasyon sistemi kullanıyorlardı. Donizetti, bu sistemi öğrenmiş ve öğrencilerine Batı müziği nota sistemini öğretmek için karşılaştırmalı bir yöntem geliştirmiştir. Donizetti’nin en bilinen eserlerinden biri, II. Mahmud’a ithafen bestelediği “Mahmudiye Marşı”dır. Bu eser, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk ulusal marşı olarak kabul edilir ve on bir yıl boyunca millî marş olarak kullanılmıştır. Donizetti’nin eğittiği Muzıka-ı Hümayün, kısa sürede gelişim göstermiş ve Batı müziği repertuarını icra etmeye başlamıştır. Donizetti, Osmanlı’da sadece müzik öğretmekle kalmamış, aynı zamanda Avrupa’dan çalgı aletleri getirterek bando oluşumuna katkı sağlamıştır. 1839 yılında Abdülmecid’in tahta çıkışıyla birlikte, “Mecidiye Marşı”nı bestelemiş ve bu eser de yirmi iki yıl boyunca Osmanlı’nın millî marşı olarak çalınmıştır. Donizetti’nin ölümünden sonra yerine Callisto Guatelli getirilmiştir.
Callisto Guatelli: Batı Müziğinin Kurumsallaşması
Donizetti’nin ölümünden sonra Muzıka-ı Hümayün’ün başına geçen Callisto Guatelli, 28 yıl boyunca Osmanlı’da görev yapmıştır. Guatelli, Osmanlı sarayında verdiği konserlerle dikkat çekmiş ve 1856 yılında Muzıka-ı Hümayün’ün komutanlığına atanmıştır. Guatelli, Donizetti’nin başlattığı Batı müziği eğitimini devam ettirmiş ve kendi besteleriyle Osmanlı müziğine katkıda bulunmuştur. Guatelli’nin eserlerinde, yerel melodiler ve makamsal motifler sıkça kullanılmıştır. Bu sayede, Batı müziği ile Osmanlı müziği arasında bir köprü kurmayı başarmıştır. Guatelli, özellikle II. Abdülhamid döneminde besteleriyle ön plana çıkmıştır. “Şark Marşı” (Marche Orientale) ve “Osmaniye Marşı” gibi eserleri, Osmanlı müziğinde Batı etkisinin en belirgin örneklerindendir. Guatelli, aynı zamanda Türk bestecilerin eserlerini armonize ederek çok sesliliği tanıtmaya çalışmıştır. Guatelli’nin çalışmaları, Osmanlı’da Batı müziğinin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamış ve Muzıka-ı Hümayün’ün kurumsal bir yapıya kavuşmasına katkıda bulunmuştur.
Giuseppe Donizetti ve Callisto Guatelli, Osmanlı İmparatorluğu’nda Batılılaşma sürecinin müzik alanındaki en önemli temsilcileridir. Donizetti’nin başlattığı Batı müziği eğitimi, Guatelli’nin çalışmalarıyla daha da ileriye taşınmış ve Osmanlı müziği, bu iki İtalyan müzisyenin katkılarıyla Batı etkisi altında evrilmiştir. Bu süreç, Cumhuriyet döneminde Batı müziğinin devlet politikası haline gelmesinin temelini oluşturmuş ve Türk müziğinde çok sesliliğin yerleşmesine zemin hazırlamıştır.
Kaynakça
Evren Kutlay Baydar, “Osmanlıda Görevli İki İtalyan Müzisyen: Giuseppe Donizetti Ve Callisto Guatelli,” Zeitschrift Für Die Welt Der Türken, 2010.