Korkmak için korku tünellerinin ya da film gişelerinin sırasında saatlerce beklemeyi göze alabiliyoruz. Peki, korkunç kurguları neden seviyoruz?
Korkmak bize iyi mi hissettiriyor?
Korku filmlerinin çoğu insanı eğlendirdiği bir gerçek. Korku filmlerini izlemeyi seviyoruz, çünkü eğlenceli olduğunu düşünüyoruz. Çoğumuz için sıkıntıdan kurtulmak adına bir macera görevi görüyorlar. Kişilik testleri, kolayca sıkılan kişilerin “sansasyon arayışı” adı verilen bir özellikte diğer kişilerden daha yüksek puan aldığını ortaya koyuyor. Ayrıca birçok çalışma, bu özellik açısından yüksek puan alanların, korku filmlerinin beğenisini arttırdığını gösteriyor. Sansasyon arayışına bağlı olarak, bazı insanlar paraşütle dağdan atlamayı tercih ederken, bazıları lunaparktaki yolcu trenlerinin tadını çıkarıyor. Korku filmi meraklıları da film izleyerek bu heyecan arayışlarını tatmin ediyor.
Psikolojide bu duygu aktivasyonuna “duygusal düzenleme” deniyor. Korku filmlerini izleyerek kişi hem durum hem de izleme deneyimi ve korku hissi üzerinde kontrol sahibi olabiliyor. Yani bu çoklu duygu kontrolü, aslında aranan hissiyat oluyor. Korkunç bir film izlemek, diğer duygulardan uzaklaşmak olarak da işlev görebiliyor çoğu psikoloğa göre.
Bir gün korku filmleri de sıkıcılaşır mı?
Korku filmi, film endüstrisi tarihindeki eski film türlerinden birisi. Bugün artık bilgi çağında “Ya hayaletler varsa” düşünceleri yerine “Robotlar ya dünyayı ele geçirirse” düşüncesi heyecan yaratıyor ve korku araçları yeniden üretilebiliyor. Bu nedenle, bu tür deneyimlerin modasının hiçbir zaman geçmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Hazırlayan: Nil Aydın
