27 Temmuz 2024, Cumartesi
spot_img

Kitty Genovese Cinayeti ve Ardındaki Psikoloji

37 görgü tanığına rağmen kimsenin yardım etmediği Kitty Genovese cinayetinin psikolojik etmenleri.

13 Mart 1964. New York City, Queens, Kew Gardens.

28 yaşındaki Catherine Genovese, hemen hemen mahallesindeki herkes tarafından Kitty diye çağırılıyordu, Hollis’te müdürlüğünü yaptığı bardan ayrılmış, eve dönüyordu. Kitty Kew Garden’a taşınalı bir sene oluyordu ve bir sene boyunca her gün olduğu gibi o akşam da kırmızı Fiat’ını Kew Garden’daki Long Island demir yolu istasyonunun hemen yanında bulunan park yerine park etti. Arabasının ışıklarını kapattı, kapıları kitledi ve 82-70 Austin Caddesi’nde park yerine 30 metre uzaklıkta olan ve birinci katında mağazaların olduğu apartmandaki evine doğru yürümeye başladı. Apartmandaki evlere giriş ilk katın mağazaları kiralanması nedeniyle binanın arka tarafında bulunuyordu. Kew Garden geceleri bütün bir mahalleyi kaplayan oldukça koyu bir karanlığa bürünüyordu.

Kitty park yerinde kendisine uzak bir noktada, 82‐40 Austin Caddesi’nde 7 dairelik bir apartmanın yanında bulunan bir yabancıyı fark etti. O adam ise evli ve iki çocuk babası olan, sabıka kaydı bulunmayan ve 02:30’da park halindeki arabasında otururken Kitty’i fark eden Winston Moseley’den başkası değildi. Kitty bir anlık durakladı. Daha sonra panik içinde Richmond Hill yakınlarındaki bir polis merkezini arayabileceği bir telefon kulübesi bulunan Lefferts Bulvarına doğru telaşla yöneldi. Bir kitapçının önünde bulunan sokak lambasına kadar gitmişti ki, park bölgesinde gördüğü yabancı onu orada yakalamayı başardı. Kitty çığlıklar içindeyken 82-67 Austin caddesinde bulunan 10 dairelik bir apartmanın ışıkları birbirine ardına yanmaya başladı. Dairelerin pencereleri açıktı ve sabahın ilk saatlerindeki sessizlikte Kitty’nin çığlıkları bütün bir mahalleyi dolduruyordu. Herkes sokak lambası altındaki Kitty’i görebiliyor ve çığlıklarını duyabiliyordu. Apartmandaki yukarıdaki dairelerden birinde oturan bir adam Winston’a “Hey! O kızı rahat bırak!” diye bağırdıktan sonra yukarı bakan ve bir an için korkan Winston bulunduğu yerden çok da uzakta olmayan park halindeki beyaz bir sedana doğru hareket etti. Işıklar söndükten sonra geri dönen Winston, Kitty’i birkaç kez daha bıçakladı.

Kitty acı içinde çığlık atıyor ve “Ölüyorum, lütfen yardım edin!” diye bağırıyordu. Işıklar ve pencereler tekrar birbiri ardına açılmaya başlamıştı. Daha sonra görgü tanıklarının da belirteceği gibi Winston ikinci girişiminin ardından arabasına binip uzaklaşmış ve 10 dakika sonra geri dönmüştü. Sistematik bir biçimde park yerini, tren istasyonunu ve diğer apartman binalarını arayan Winston sonunda Kitty’i binanın arka girişindeki koridorda yarı baygın bir şekilde yatarken buldu. Kitty koridordaki kilitli kapı nedeniyle apartmana giriş yapamamıştı. Üçüncü kez ve son olarak Kitty’i ölümcül bir biçimde bıçaklayan Winston sonunda bir daha dönmemek üzere kaçmayı başardı. Saat sabah 3:35’te ise Kitty son nefesini verdi.

Evet, şimdi de bu olayın psikoloji dünyasını derinden etkileyen nedenlerini inceleyelim. Saat sabah 3:50’de polis ilk ihbarı aldı. Üç ayrı öldürme girişiminden ve Kitty öldükten tam 15 dakika sonra. Aramayı yapan kişilerle görüşen polisler ilginç bir senaryo ile karşılaştılar. İhbarda bulunan 70 yaşındaki bir adam öncelikle Nassua Count’ta yaşayan arkadaşını kendisine akıl vermesi için aramış, ikna olduktan sonra apartmanın çatı katında yaşayan yaşlı bir kadının yanına giderek aramayı yapması için ricada bulunmuştu. Neden daha önce aramadığı ya da neden aramayı bir başkasına yaptırdığını soran polislere ise cevap olarak olaya dahil olmak istemediğini söyledi. Olaydan iki hafta sonra Winston yakalandı. Bu olayda psikologların dikkatini çeken şey Winston’ın arka arkaya üç ayrı girişimde bulunarak Kitty’i öldürüp parasını çalıp kaçması değildi. New York Times’ın olaydan iki hafta sonra yayınladığı makaleye göre 37 tane görgü tanığı o gece Kitty’nin çığlıklarını ve yardım çağrılarını duymuş fakat hiçbir şey yapmamıştı. İlk ihbar ise Kitty öldükten tam 15 dakika sonra gerçekleşmişti. Küçük bir mahallede, hemen hemen herkes tarafından tanılan Kitty 37 insanın gözü önünde öldürülmüş ama “Hey! O kızı rahat bırak.” cümlesinden başka kimse herhangi bir yardım girişiminde bulunmamıştı. Bunun nedenini anlamak isteyen Bibb Latané ve John Darley adlarındaki iki Amerikalı sosyal psikolog bir dizi deney hazırlamaya karar verdiler. Yazının sonunda videosunu paylaştığım birçok çalışmanın sonucunda yaşanan bu olaya “Genevose Sendromu” ya da “Bystander Effect” (Seyirci Kalma Etkisi) adını verdiler.

Nedir bu Bsytander Effect?

Bystander Effect olaya tanık olan mevcut insan sayısı arttıkça, insanların sıkıntı içindeki bir kişiye yardım etmesinin çok daha az muhtemel olduğunu ifade etmede kullanılır. Acil bir durum söz konusu olduğunda gözlemcinin, olaya şahit olan görgü tanığı sayısının az olduğu ya da gözlemcinin kendi dışında başka hiçbir görgü tanığı bulunmadığı durumlarda harekete geçme olasılığı çok daha yüksektir. Büyük bir kalabalığın parçası olmak kişide sorumluluk alma bilincini yok ederek kişiyi eylemsizliğe iter. Bu etkiye katkıda bulunan iki tane ana neden bulunuyor diyebiliriz.

Birincisi Sorumluluğun Dağılması, ing. Diffusion of Responsibility. Gözlemci, kendisinden başka birçok gözlemcinin daha bulunduğunu bildiği için tanık olduğu olayın sorumluluğunu bütün diğer gözlemcilerin omuzlarına eşit bir şekilde dağıtarak kendisi üzerinde çok daha az bir baskı hisseder.

İkinci neden ise kişinin doğru ve sosyal olarak kabul edilebilir şekilde davranma isteğinden kaynaklanır. Diğer gözlemciler tepki vermede başarısız olduklarında, bireyler bunu genellikle bir cevabın gerekli veya uygun olmadığına dair bir sinyal olarak alır. Diğer araştırmacılar, durumun belirsiz olması durumunda izleyicilerin araya girme ihtimalinin çok düşük olduğunu bulmuşlardır. Kitty Genovese söz konusu olduğunda, 37 tanığın çoğu, bir “sevgilinin kavgasına” tanık olduklarına inandıklarını ve genç kadının gerçekten öldürüldüğünü anlamadıklarını bildirdi.

Sanırım Bystander etkisini anlamak günlük hayatlarımızda tanık olduğumuz ya da olabileceğimiz krizlerde kendi rolümüzün önemini bilmek açısından oldukça gerekli.

37 Who Saw Murder Didn’t Call the Police; Apathy at Stabbing of Queens Woman Shocks Inspector

Understanding the Bystander Effect

Hazırlayan: Sıla Özeren

İlgili Yazılar

spot_img

Son Yazılar