Dolunayın insan üzerine etkileri tarihin en eski inanışlarındandır. Bu inanç kimi zaman bilimsel yollarla açıklanmaya çalışılmış, teoriler üretilmiştir. Peki dolunayın bizi etkilediğine inanmalı mıyız?
Birçok kişinin dolunayın etkisine inanmasını sağlayan bir açıklama var: İnsan vücudunun yaklaşık %70’i su olduğu için, insanlar tıpkı okyanuslar gibi Ay’ın evrelerinin neden olduğu değişimleri yaşıyor. Kabul etmeliyiz ki ilk başta kulağa oldukça ikna edici geliyor; ama bilimsel yönden bakacak olursak bu açıklamanın gerçekle hiçbir alakası yok. Elbette Ay, büyük, açık su kütlelerinin gelgitlerini düzenleyebiliyor ama Ay’ın insan vücudunu oluşturan suya hiçbir etkisi yok.
1985’te araştırmacılar, Ay döngülerini kriz merkezi çağrıları, intiharlar, suçlar ve psikiyatrik sorunlarla karşılaştıran 37 çalışmanın meta analizini yaptılar. Sonuç olarak, dolunay ile bu olaylar arasında hiçbir ilişki bulunamadı. Yine de hala bu inanışın doğru olduğuna inanıyorsanız bilim dünyası bu etkiye sebep olabilecek başka teoriler de sunuyor bize. Bunlardan biri dolunayın parlak ışığının uyku düzenimizi etkilemesi. Belki de bu davranışlarımızdaki değişim için geçerli bir sebeptir. Bir başka teori ise dolunayın etkisine inanan insanların bu beklentiyle istemsizce davranışlarını değiştiriyor olduğu. Birçok uzman dolunay etkisini bu şekilde açıklıyor. Biraz düşününce bu fikir de çok mantıklı gelmeye başlıyor. Yani gün boyunca tuhaf bir şeyler yaşama beklentisi, aslında kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşebiliyor. Dolunaydan etkilendiğinizi düşünüyorsanız bir dahaki sefere güne daha pozitif başlamayı deneyin. Kim bilir, belki de işe yarar.
Hazırlayan: Cemre Canımoğlu