‘‘Sevgi ve iş, iş ve sevgi… Söylenebilecek başka bir şey yok’’ Freud’un bu sözüyle başlayan 2015 yapımı Stajyer filmini aynı zamanda stajyerliğe çok farklı bir perspektiften bakarak keyifle izleyeceksiniz.
Filmdeki olaylar daha çok ana karakterlerden Jules Ostin ve Ben Whittaker arasında geçmektedir. Jules Ostin ‘‘About the Fit’’ isimli başarılı bir moda şirketinin kurucusudur ve danışmanının tavsiyesi ile şirketine kıdemli stajyer alımı yapmaya karar verir.
70 yaşındaki Ben Whittaker ise kıdemli stajyer olarak bu programa başlamaya hak kazanan şanslı adaylardan biridir çünkü direkt şirketin sahibi Jules Ostin ile çalışma fırsatı bulmuştur.
Jules Ostin ilk başlarda pek sıcak bakmadığı kıdemli stajyerlik programında Ben Whittaker’ın sadakatini, isteğini, çalışkanlığını ve en önemlisi kendisine bilmediği birçok şeyi öğrettiğini görür. Daha sonra tüm şirketin stajyer olduğu için hafife aldığı fakat şirkete büyük katkısı olan Ben ile çok iyi bir dost ve çalışma arkadaşı olur.
Jules Ostin işine çok âşık, şirketinde giysilerin nasıl katlanıp koyulması gerektiğinden müşterilerin şikâyet telefonlarına cevap verip çözüm üretmeye kadar aslında bir şirket sahibinin kolay kolay ilgilenmeyeceği birçok detayla ilgilenen birisidir. Hatta Jules’un örgüte olan sadakati ve tutkunluğu o kadar göze çarpmaktadır ki kendisi şirketi hedeflerine ulaştırmak için 2 yıl boyunca düzenli uyku uyumamıştır.
Jules Ostin ile örgütsel bağlılığı, Ben Whittaker ile bir stajyerden tersine mentorluk sayesinde birçok şey öğrenilebileceğini birçok hayat dersiyle bizlere gösteren bu filmi izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.
Şimdiden iyi seyirler!
