Müzik, notalar, ezgiler, nağmeler genelde insanın ruhuyla ilişkilendirilir. Müziğin türüne göre motivasyon kaynağı veya sakinleşme aracı olarak kullanıldığı bilinir. Ancak, müziğin daha etkili olduğu bir parametre daha vardır. Müzik ruhu işlediği kadar zekayı da işler. Müziğin bilişsel gelişime olan katkısı özellikle onu yalnızca dinleyenlerde değil, üreten bireylerde daha belirgin şekilde gözlemlenir. Bugün enstrüman kullanımının zekaya etkisini ve özellikle erken yaşta enstrümanlar ile iç içe olmanın yararlarını ele alacağız.

Frontiers in Neuroscience (2020) tarafından yapılan bir çalışma, müzik eğitiminin çocuklarda dikkat ve hafızayı geliştirdiğini göstermektedir. Dikkat kontrolü, kişinin dikkatini seçtiği bir olaya göre filtreleyebilme, dikkatlilik durumunu sürdürebilme ve dikkatini verdiği olaylar arasında kolayca geçiş yapabilmesidir. Müzikleri üreten insanlar dikkatlerini farklı yollarla geliştirebilirler. Örneğin müziğin temposuna uyum sağlamak için çaba göstermek bu insanların işitsel dikkatini artırır. Kişinin dışarıdan algıladığı sesleri filtreleyerek yalnızca müziğin ritmine kulak vermeyi ve uyum sağlamayı bir alışkanlık haline getirmesi işitsel dikkatin bir getirisidir. Ayrıca müzik eğitimi sırasında notaları okumak, parmak hareketlerini kontrol edebilmek ve tekrarlı melodileri tekrar çalmak gibi farklı bilişsel işlemleri bir arada yapmak gerekebilir. Bunları yaparken çocuklar dikkat durumunu sürdürebilmeyi ve farklı bilişsel işlemler arasında dikkat geçişi yapmayı öğrenir. Aynı araştırmada, müzik eğitimi alan 10-13 yaş arası çocukların dikkat ve hafıza testlerinde, müzik eğitimi almayan çocuklara göre daha başarılı olduğu gözlemlenmiştir. Dikkat kontrolü ve çalışma belleğini müzik eğitiminin etkili bir şekilde geliştirdiğini söyleyebiliriz.
İkinci olarak, Frontiers in Psychology (2019) tarafından yapılan bir araştırma, müzik eğitiminin beyaz madde yapısını güçlendirerek bilişsel becerileri artırdığını ortaya koymaktadır. Beyaz madde, beynin iç kısmında bulunan ve sinir hücrelerini birbirine bağlayan sinir liflerinden oluşan bir bölgedir. Bilgi iletimini hızlandırarak bilişsel işlevleri destekler, motor kontrolü sağlar ve beyin bölgeleri arasında bağlantı kurar. Araştırmada beyaz maddenin mikro yapısının iyileştiği ve buna bağlı olarak çocukların bazı bilişsel gelişimlerinde hızlanma ve daha fazla ilerleme katedildiği saptanmıştır. Dil gelişimi, kelime dağarcığında artış, problem çözme ve soyut düşünme yeteneği diğer çocuklara oranla daha hızlı ve fazladır. Aynı zamanda sözel ve entellektüel yetenek testlerinde müzik eğitimi alan çocuklar daha yüksek puanlara ulaşmaktadır. Bir başka bakımdan ise, müzikte zamanlama, ritim ve sıralama gibi değerler önem arz ettiği için müzisyen adayı çocuklarda eleştirel düşünme, yaratıcılık ve matematiksel beceriler de gelişim göstermektedir.
Son olarak, yapılan bağımsız araştırmalar müzik eğitiminin kişisel gelişime biyolojik ve bilişsel artılar getirdiğini doğrulamaktadır. Müzik eğitimi alan bireylerin IQ seviyelerinde artış olduğu gözlemlenmiştir. Özellikle erken yaşta müziğe başlayan çocukların sözel ve mantıksal IQ testlerinde müzik ile uğraşmayan akranlarına göre daha yüksek çaplı sonuçlar elde ettiği gözlemlenmiştir. Dahası, bu gruba ait çocukların duygusal zekalarının daha güçlü olduğu saptanmıştır. Müzik eğitimi alan çocuklar, başkalarının duygu, düşünce ve hislerini anlamaya, pozitif yönde karşılamaya ve kendilerini onların yerine koymaya daha yatkındır. Müzik eğitiminin bir başka artısı ise akademik başarıya olan katkısıdır. Bu öğrenci grubu matematik ve dil derslerinde başarıya ulaşmaya daha yatkın öğrenciler olarak görülür. Bunun sebebi, entellektüel gelişim ve hafıza, düşünme ve problem çözme yetilerinin gelişmiş olmasıdır.
Bütün bunlar göz önüne alındığında, erken yaşta enstrüman çalmak, sadece sanatsal bir beceri kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda bilişsel gelişime de önemli katkılar sağlar. Araştırmalar, müzik eğitimi alan çocukların dikkat kontrolü, hafıza, problem çözme ve dil becerilerinin geliştiğini göstermektedir (Frontiers in Neuroscience, 2020). Ayrıca, müziğin beyinde beyaz madde bağlantılarını güçlendirdiği ve öğrenme kapasitesini artırdığı da belirlenmiştir (Frontiers in Psychology, 2019). Tüm bu bulgular, müziğin zekâ üzerindeki etkisinin özellikle müziği aktif olarak üreten bireylerde daha belirgin olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, erken yaşta enstrüman çalmaya başlamak, hem akademik başarıya hem de bilişsel yeteneklerin gelişimine uzun vadeli katkılar sunan önemli bir eğitim aracıdır.
Kaynaklar: