Sivrisinekler, çoğumuz için yaz aylarında karşılaştığımız can sıkıcı bir sorundan fazlası değilken bu küçük canlılardan bazıları, taşıdıkları sıtma parazitiyle milyonlarca insanın hayatını tehdit ediyor. Bill Gates’in kaleminden okuyup dilimize çevirdiğimiz bu etkileyici makale, sıtmanın neden olduğu küresel acıyı, bu zorlu mücadelede elde edilen başarıları ve bizi bekleyen umut verici yenilikleri gözler önüne seriyor.
Geçenlerde Reddit’te1 gezinirken bir sivrisineğin birinin kanını emmeye çalıştığı ve başaramadığı bir video gördüm. Bazı yorumlar oldukça komikti ancak birçok yorumun sadece ”Bu kişinin insanüstü gücünü nasıl elde edebilirim?” şeklinde olduğunu fark ettim. Bu durum, sivrisineklerin dünya genelinde nefret edildiğinin harika bir hatırlatıcısı oldu.
Ancak Reddit kullanıcılarına ve diğer herkese güzel bir haberim var: Sivrisineklere ve özellikle de taşıdıkları en ölümcül hastalık olan sıtmaya karşı mücadelede uzun soluklu bir ilerleme kaydedildi. Yakında sıtmayı tamamen ortadan kaldırmak için gereken dönüşümsel araçlara sahip olacağımıza inanıyorum.
Eradikasyon2, 2007’de eşim Melinda ile bir grup küresel sağlık lideri önünde, imkânsız olarak görülen bir hedef için çağrıda bulunduğumuz bir amaçtır: Sıtmayı tüm dünyadan silmek. Bu gerçekleşene kadar hedefimiz, halihazırda sahip olduğumuz araçların etkisini en üst düzeye çıkartarak mümkün olduğunca çok sayıda insanın hayatını kurtarmaktı ve hala hedefimizi koruyoruz. Hastalığı ortadan kaldırmak yeni bir fikir değil, 1995’te Dünya Sağlık Örgütü’ de benzer bir açıklama yapmış olsa da daha önceki kampanya, dünyanın birçok varlıklı bölgesinde başarıya ulaşmasına rağmen Afrika, Asya, Orta Doğu, Doğu Avrupa, Orta ve Güney Amerika, Karayipler ve Okyanusya’da başarısız oldu ve sıtma, elli yıldır süregelen tüm çabalara rağmen her yıl ortalama yarım milyar insanı enfekte etmeye ve bir milyon cana mal olmaya devam etmektedir.
Bugün bu tablo büyük ölçüde değişti. Verilerine sahip olduğumuz son yıl olan 2022’de dünya çapında 249 milyon vaka ve 608.000 ölüm raporlandı. Bu rakamlar şaşırtıcı derecede yüksek, ancak aynı zamanda 2007’ye kıyasla dünya için bir gelişmeyi de temsil ediyorlar. O zamandan beri, Dünya Sağlık Örgütü, 17 ülkeyi daha sıtmadan tamamen arınmış olduğunu duyurdu. Afrika dışında, hastalıktan kaynaklanan ölümler büyük oranda ortadan kalktı.
Sıtma tamamen ortadan kaldırılamamış olsa bile bana ilham veren bazı hikayeler var: Örneğin Tanzanya’yı ele alalım. Eskiden sıtmadan en çok etkilenen ülkelerden biri olmasına rağmen işlevsel bir sağlık sistemi ve yaygın müdahaleler sayesinde, hastalığı önemli ölçüde azaltmayı başardılar. Ya da on yıl önce ziyaret edip hakkında yazdığım Gates Notes’taki ilk Sivrisinek Haftası için Kamboçya’ya bakın. 2020’ye kadar hastalığı yok etme gibi iddialı bir hedef ortaya koymuşlardı ancak başarılı olamadılar. Yine de Kamboçya’da son altı yıl içinde sıtmadan kaynaklanan bir ölüm olmaması ülkenin 2025’te sıtmasız olma statüsüne ulaşma yolunda olduğunu gösteriyor.
Bu başarılar, etkili araçları güçlü sağlık sistemleri ve sürdürülebilir bir taahhütle birleştirdiğimizde nelerin mümkün olabileceğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda bu başarılar, sıtmayla mücadelede sahip olduğumuz mevcut cephanenin gücünü kanıtlıyor: böcek ilacıyla işlenmiş cibinlikler, iç mekân böcek ilaçları, hızlı teşhis testleri, tedaviler, birinci nesil aşılar ve önleyici ilaçlar. Bu çözümler bir araya gelerek milyonlarca hayat kurtardı ve bunları kullanmaya ve bunlara yatırım yapmaya devam etmeliyiz.
Ancak mevcut cephaneler tek başlarına yeterli değiller. Sıtma, sürekli değişen, ilaçlarımıza ve müdahalelerimize karşı direnç geliştiren, son derece uyum sağlayabilen bir parazitten kaynaklanır. Bu durumla başa çıkmak, sürekli kendini tekrar eden bir oyun oynamaya benzer: Bir sorunu çözdüğümüzü sandığımız anda, başka bir yerde ya da farklı bir şekilde yeniden karşımıza çıkar.
Son yıllar yeni zorlukları da beraberinde getirdi. COVID-19 salgını, sıtma vakalarının ve sıtmadan kaynaklanan ölümlerin artmasını önlemeye yönelik çalışmalarımıza 2020 yılından bugüne önemli bir darbe vurdu; vakalar ve ölümler hala pandemi öncesindeki seviyelerine dönmedi. Bununla birlikte iklim değişikliği, sivrisineklerin yaşam alanlarının artmasına yol açarak hastalığın yer yer patlaması ve milyonlarca insanın hastalığa maruz kalması gibi tehditleri barındırıyor. Aynı zamanda, artan ilaç direnci, mevcut tedavilerin etkisini tehdit ediyor. Sıtma hala savunmasız grupları en ağır şekilde etkiliyor, her dakika bir çocuğun hayattan kopmasına neden oluyor.
Sıtma herhangi bir yerde var olduğu müddetçe, her yer için tehdit oluşturur. Bu nedenle, Gates Vakfı’nda hastalığa yaklaşımımız her zaman iki yönlüdür: Hayatları kurtarmak ve acıyı hafifletmek için mevcut müdahaleleri kullanırken, sıtmasız bir geleceğin temellerini atmak.
Dünya çapındaki bilim insanları sıtmayı sona erdirmeyi mümkün kılacak çığır açıcı buluşların eşiğinde. Burada işler heyecanlı hale geliyor. Bunlar sadece kademeli iyileştirmeler değil; nihayet bu kadim düşmana karşı üstünlük sağlayabileceğimiz ezber bozan gelişmeler.
Yakın zamanda onaylanan iki çeşit birinci nesil sıtma aşısı, çığır açıcı ve hayat kurtarıcı olsa da bazı noksanlıklara sahip. Bu aşılar, şiddetli hastalığa ve ölüme karşı en savunmasız grup olan küçük çocuklar için yapıldı ancak birden fazla doz gerektiriyor, uzun süreli koruma sağlamıyor ve bulaşmayı durdurmuyorlar. (Sizi hasta olmaktan koruyabilirler, ancak yine de bir sivrisinek ısırığıyla sıtma parazitini kapabilir ve başkasına bulaştırabilirsiniz.) Bu nedenle araştırmacılar şu anda her yaştan insana etki edebilecek, daha az doz gerektiren, birden fazla sıtma türüne karşı geniş bağışıklık sağlayan ve bulaşmayı önemli ölçüde azaltan veya durduran yeni nesil sıtma aşıları geliştirmek için çalışıyorlar. mRNA3 kullananlar da dahil olmak üzere çeşitli seçenek araştırılıyor ve bazıları halihazırda deneme aşamasına gelmiş bulunuyor.
Gen sürücüsü sıtmaya ve sivrisinekten doğan diğer hastalıklara karşı mücadelemizde devrim yaratabilir. Bu yöntem, hala araştırma aşamasında olup, sadece dişi Anopheles sivrisineklerinin ısırıp hastalığı bulaştırdığı göz önüne alınarak, onların nüfusunu azaltan genetik değişiklikler kullanarak sıtmayla mücadele etmeyi hedefliyor. Londra’daki araştırmacılar, Reddit videosundaki gibi, dişi sivrisineklere insan derisini delemeyecek kadar ince bir hortum vermek için çift cinsiyet geni üzerine çalışıyorlar. Bu güçlü teknolojiyi dikkatli değerlendirmek gerekse de hayat kurtarma konusundaki potansiyeli muazzamdır.
Çeşitli enjekte edilebilir koruma araçlarının arkasındaki fikir, sizi sıtmaya karşı korumak için günlük hapların yerine tek bir doz enjeksiyon sunmaktır. Başlangıçta, bağışıklık sistemimizin zararlı patojenlerle nasıl savaştığını taklit etmek üzere tasarlanan laboratuvar yapımı proteinler olan monoklonal antikorlara karşı büyük bir beklenti vardı. Bu yaklaşım, aşıların vücudumuzu antikor üretmeye teşvik etmesi yerine antikorları doğrudan enjekte etmeyi içeriyordu. Ancak şimdilerde, bilim insanları etkisi uzun süren enjekte edilebilir ilaçları da araştırıyor. Bu ilaçlar, aylarca koruma sağlayabilir ve özellikle mevsimsel sıtma bulaşının olduğu ya da sağlık hizmetlerine erişimin sınırlı olduğu bölgelerde monoklonallarla aynı amaca hizmet edebilir. 2028’e kadar ileri aşamadaki bu ilaçların denemelerinden sonuçlar bekliyoruz ve şu ana kadarki veriler umut vadediyor.
Günümüzde, sıtmanın tedavisi genellikle çok çeşitli ilaçları almakla gerçekleştiriliyor. Ancak doktorların sıtmayı tek bir dozda tedavi edebilirken aynı zamanda hastaları geçici olarak sivrisinekler için zehirli hale getirebildiklerini hayal edin. İşte bu,endektositlerle birlikte kullanılan tek temasla radikal tedavi (SERC) adı verilen yeni bir tedavi türünün amacı. Bu tedavilerin, halk sağlığı kampanyalarında yaygın bir şekilde kullanılarak parazitlerin temizlenmesi ve geniş kitlelerde bulaşmanın durdurulması hedefleniyor. Yeni bir SERC kombinasyonun denemelerinde son aşamaya gelindi ve 2026 gibi erken bir tarihte onaylanabileceği öngörülüyor.
Çekici hedefli şeker tuzakları (ATSB), sivrisineklerin şeker ihtiyacını böcek ilacıyla karıştırılmış bir ikram sunarak kullanır. İlk nesil ATSB’lerin birkaç zayıf noktası olsa da bilim insanları çevresel faktörlere daha az duyarlı, farklı iklimlerde kullanılabilen, daha fazla aktif bileşene sahip ve hatta sivrisinekleri çekmek için görsel ipuçları içeren sentetik yemlerle geliştirilmiş versiyonlar üzerinde çalışıyorlar. Yatak cibinliği gibi önleyici yöntemlerinin kullanılamadığı durumlar için tasarlanan bu prototiplerin saha testleri yakın zamanda başlayacak.
Dronlar ve yapay zekâ gibi yeni teknolojiler, sivrisinek üreme alanlarını daha kolay bir şekilde bulmamıza ve etkili bir biçimde saldırmamıza yardımcı olarak sıtmanın kaynağını yok etme potansiyeli sağlıyor. Bahsettiğim bu teknoloji, destekli larva kaynak yönetimidir ve özellikle kentsel alanlarda kullanışlıdır. Eradikasyona yaklaştıkça bu tür sivrisinek izleme ve vektör kontrolü daha önemli hale gelecek ve teknoloji, telefonu olan herkesin bir entomolog gibi hareket etmesine imkân tanıyarak bunu daha da kolaylaştıracak.
Önümüzdeki beş ila sekiz yıl içinde, eradikasyonu mümkün kılmak için ihtiyaç duyduğumuz dönüşümsel araçlara sahip olacağımızı düşünüyorum. O zaman akla şu soru geliyor: Tüm dünya birleşip bu araçları etkili bir şekilde kullanmak için bir taahhütte bulunacak mı?
En büyük zorluklarımızdan biri bilimsel değil; finansal ve politik. Sıtma müdahalelerinin inanılmaz yatırım getirisine rağmen, ilgi ve fonlama azalıyor. Dünya, birçok öncelik arasından seçim yapmak zorunda ve ne yazık ki sıtma genellikle listenin üst kısımlarında yer almıyor. Ancak eradikasyon hayali, ön planda olmasa da hala canlı kalmaya devam ediyor. O yüzden bu hayali gerçekleştirmek için gereken kaynakların mevcut olduğundan emin olmalıyız.
Şu anda, her dakika bir çocuk sıtma sebebiyle hayatını kaybediyor. Hiçbir çocuğun sıtmadan dolayı ölmediği bir dünya hayal edin. Sıtmanın bitmesi işte bunu ifade ediyor. Milyonlarca çocuğun sağlıklı büyümesi, düzenli olarak okula gitmesi ve potansiyellerine tam anlamıyla ulaşması anlamına geliyor. Çalışıp ailelerine bakabilen anne babalar anlamına geliyor. Daha güçlü ekonomiler, daha dayanıklı toplumlar, daha sağlam sağlık sistemleri ve daha adil bir dünya anlamına geliyor. Hep birlikte bunu başarabiliriz.
Bill Gates
- Reddit, kullanıcıların haber, yorum ve içerik paylaşabildiği sosyal medya ve tartışma platformudur. ↩︎
- Eradikson, sıtma parazitini hedef alan ve sivrisineklerin üreme yeteneğini azaltan genetik değişiklikler kullanarak sıtmanın yayılmasını kontrol etmeyi amaçlayan bir biyoteknoloji yöntemidir (Nature Reviews Microbiology, 2021). ↩︎
- mRNA (mesajcı RNA), genetik bilgiyi DNA’dan ribozomlara taşıyan ve protein sentezini yönlendiren bir RNA türüdür. mRNA, hücrelerin genetik talimatları okuyarak belirli proteinleri üretmelerine yardımcı olur (Molecular Cell Biology, Lodish et al., 2000). ↩︎