Dinozorların beyin gücüne ilişkin tartışmalar, zekânın doğasına ilişkin daha büyük soruları da beraberinde getiriyor
Büyük dinozorların soyu tükenmemiş olsaydı, türlerinden biri bugün Dünya’ya hakim olabilir miydi? Paralel bir evrende, evde Türkiye Zeka Vakfı yazıları okuyan akıllı ve tüylü devler olur muydu? Yakın zamanda Journal of Comparative Neurology’de yayınlanan iki analiz sayesinde dinozorların zekası yeniden gündeme geldi. Bu çalışmalar, dinozorların şaşırtıcı bilişsel yeteneklerini yeni bir yaklaşımla ortaya koyuyor.
Dinozor Palyumu
Bir çalışmada, Vanderbilt Üniversitesi Vanderbilt Beyin Enstitüsü’nden Suzana Herculano-Houzel, gelişmiş bilişsel işlevlerden sorumlu olan ve memelilerdeki kortekse karşılık gelen bir beyin yapısı olan dinozorların palyumundaki olası nöron sayısını hesapladı. Araştırmalar, bir hayvanın olası bilişsel yetenekleri hakkında yaklaşık da olsa bir fikir veren şeyin beynin büyüklüğünden ziyade bu bölgelerdeki nöron sayısı olduğunu gösteriyor. Örneğin, çok küçük bir kafaya sahip olmalarına rağmen, kuşlar birçok memeliden daha yoğun beyin hücrelerine sahiptir ve bu nedenle primatlar kadar çok nörona sahip olabilirler. Dolayısıyla papağanlar ve korvidler (kuzgunlar ve kargaları içeren kuş ailesi) gibi bazı kuşlar, insan olmayan en zeki memelilerle karşılaştırılabilecek kadar büyük bilişsel yetenekler gösterirler.
Herculano-Houzel’in temel dayanağı, dinozorların hayatta kalan tek soyu olan kuşlardır. Çok sayıda kuş ve sürüngen türünde beyin büyüklüğü, nöron sayısı ve vücut büyüklüğü arasındaki ilişkiyi karşılaştırarak ve soyu tükenmiş dinozorların mevcut fosillerini göz önünde bulundurarak Herculano-Houzel, Tyrannosaurus rex gibi büyük bir dinozorun palyumunda iki milyar ila üç milyar nöron barındırmış olabileceği sonucuna varıyor: Bu bir babunun nöron sayısına oldukça yakın bir sayıdır. Dolayısıyla, büyük dinozorların oldukça zeki hayvanlar olduğunu varsayabiliriz.
Nöron Sayısı Yeterli Olmayabilir
Herculano-Houzel bu beyin gücünün, dinozorların alet kullanma ve geleceği planlama kapasitesine sahip olabileceği anlamına geldiğini de ekliyor ancak nöron sayısı yeterli olmayabilir. Zeka için beyin mimarisi de önemlidir. Tennessee Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi anatomi ve nörobiyoloji bölümünden Anton Reiner, bunun dinozorların zayıf noktası olabileceğini savunuyor. Reiner’a göre, dinozorların bizimkiyle karşılaştırılabilir bilişsel yetenekler geliştirmiş olması pek olası değil.
Reiner, çalışmalarında zekâyı, türümüzü diğerlerinden ayıran ve dinozorlar gibi hayvanlara kıyasla fiziksel zayıflığımız gibi sınırlamalara rağmen gelişmemize yardımcı olan bir özellik olarak gördüğü insan zekâsı açısından tanımladığını vurguluyor. Basitçe ifade etmek gerekirse, “diğer hayvanların yapamadığı şeyleri yapabiliyoruz” diyen Reiner, türümüzün karmaşık dil, planlama ve alet kullanımı kombinasyonuna işaret ediyor. Aynı zamanda, “bu bizim diğerlerinden daha iyi olduğumuz anlamına gelmiyor” diye de ekliyor. “Dinozorların soyu tükenmeseydi… muhtemelen insanlar olmayacaktı.”
Tartışma Bitti mi?
Kesinlikle hayır. Reiner ve Herculano-Houzel birbirlerinin argümanına karşıt görüşler ve çürütmeler içeren değerlendirmeler yayınladı. Bu arada başka bilim insanları da tartışmaya katıldı. İtalya’daki Trento Üniversitesi’nden nörobiyolog Giorgio Vallortigara gibi bazıları, zekayı kendi türümüzün beyin ve davranışlarına dayanarak tanımlama fikrini eleştiriyor. “Zeka evriminin son noktasının insan zekası olduğu ve bunun korteksin organizasyonunda somutlaştığı fikri biyolojik açıdan hiçbir anlam ifade etmiyor” diyor. “Biyolojide kesinlikle ‘en iyi’ olan hiçbir şey yoktur. Kuşların beyinlerinin çeşitli bilişsel görevlerde memelilerinkinden (insanlar dahil) daha iyi performans gösterebildiğini zaten biliyoruz. Bu organizasyon sayesinde kuşlar bazı şeyleri memelilerden daha iyi yapabiliyor.” Vallortigara’ya göre, kuş beyinleri nöronlar arasındaki iletişimde daha az verimli olmak zorunda değil. Aksine, nöron ağları arasında bilgi aktarımındaki hız tam da onların güçlü yönlerinden biri.
Kaynak: Scientific American – How Smart Were Dinosaurs? New Studies Fuel the Debate