Susan B. Anthony’ye korkunç isimler takıldı, üzerine bir şeyler fırlatıldı. Resmi sokaklarda sürüklendi. Ama yine de geri adım atmadı. Kadın hakları -ve herkesin hakları- için mücadele etmenin çok önemli olduğunu düşünüyordu.
Susan B. Anthony 15 Şubat 1820’de Massachusetts’te doğdu. Sırf kadın olduğu için siyasi liderlerin seçiminde söz sahibi olamamasının ya da mülk sahibi olamamasının adil olmadığını biliyordu. Ayrıca erkek öğretmenlerin kendisinden daha fazla para kazanmasının da doğru olmadığını düşünüyordu. 1850’lerin başında Anthony, sokaklarda insanları durdurarak ya da ülke çapında konuşmalar yaparak kendisini dinleyen herkese fikrini söylemeye başladı. Kadın haklarını talep eden dilekçelere imza toplamak için saatlerce ayakta dururdu.
Anthony, herkesin eşit haklara sahip olmasını istiyordu, bu nedenle 1856’da kölelik karşıtı harekete katıldı. Kendisiyle aynı fikirde olmayan ve kadınların toplum önünde konuşmaması gerektiğini düşünen öfkeli kalabalıklarla karşılaşmasına rağmen konuşmalar yaptı, toplantılar düzenledi, afişler astı ve bildiriler dağıttı.
Afro-Amerikalılar 1870 yılında ABD vatandaşı olarak kabul edildi ve siyah erkeklere oy kullanma hakkı verildi. Ancak Ancak siyah kadınlar, tüm kadınlar gibi, hâlâ oy kullanma hakkına sahip değildi. Bu durum Anthony’yi kızdırıyordu, özellikle de kölelerin özgürlüğüne kavuşması için çok mücadele etmiş olduğu için. Başkanlık seçimlerinde oyunu kullandı. Bundan dolayı tutuklandı ve yüz dolar para cezasına çarptırıldı. Parayı hiç ödemedi.
Kadın hakları için 50 yıldan fazla çalışmasına rağmen Anthony hiçbir zaman yasal olarak oy kullanamadı. Tüm kadınlara oy hakkı tanıyan 19. yasa değişikliğinden 14 yıl önce, 13 Mart 1906’da öldü. Ancak değişikliği onaylayan Kongre temsilcileri -hemen hemen hepsi erkek- bu tarihi anın kimin eseri olduğunu takdir etti ve yasa “Anthony Değişikliği” olarak bilindi. Ve 1979’da Anthony, bir ABD madeni parası olan gümüş doların üzerinde yer alan ilk kadın oldu.
