Hareketli görüntüleri perdeye yansıtma düşüncesinden gelen sinemanın icadı ve tarihçesini bu yazımızda sizler için derledik.
1800’lü yıllardan beri insanlarda hareketli görüntüleri fotoğraflama arzusu ortaya çıkmıştır. Örneğin 1830 yılında doğan İngiliz fotoğrafçı Eadweard Muybridge atın koşusunu 24 fotoğraf makinesinden oluşan bir sistem kurarak fotoğraflamıştır. Çeşitli hareketlerin anlara bölünmüş hallerini gösteren bu fotoğraflar, Muybridge tarafından dönen bir tekerleğin üzerine yerleştirilerek sihirli bir fener aracılığıyla perdede hareket yanılsaması elde edilmiştir.
Thomas Alva Edison ve William Dickson’un 1888 yılında yaptıkları ‘‘Kinetoscope” aygıtı da hareketli görüntülerin perdeye yansıtılması konusundaki çalışmaların en önemlilerinden birisidir. Ayrıca tüm dünyada kabul gören ‘‘sinema’’ sözcüğünün yaratıcıları olan Louis ve August Lumiere Kardeşler, 1895 yılında ‘‘Cinematographe’’ aygıtıyla çektikleri filmi izleyiciyle buluşturmuşlardır. İcat edilen bu aygıt sayesinde dünyaca ünlü iki mucit, sinemanın sahibi olma şerefini kazanmışlardır. Tarihte sinemanın icadı olarak kabul gören 28 Aralık 1895 tarihine gelindiğinde ise Paris’te Capucines Bulvarı’ndaki Grand Cafe’de ilk genel gösteri düzenlenmiştir. Bu gösteri halkta büyük bir yankı uyandırmış ve sinema kısa bir süre içinde kitleleri peşinden sürükler duruma gelmiştir.
Sinemanın Etki Gücü
Sinema hem göze hem de kulağa aynı anda etkisi olan, toplumu düşündüren, uyarıcı ve eğitici özellikleri sayesinde etkisi yüksek bir araçtır. Buna ek olarak, sinema topluca yani başka insanlarla aynı salonda edinilen bir tecrübe olsa bile kişinin kendisiyle baş başa kaldığı bir ayin ortamı da yaratır.
Bu noktada George Méliés’in sinemanın etki gücü hakkında yaptığı çalışmalar erken dönem sinema tarihi açısından oldukça önem kazanmıştır. 1896 yılında yaptığı ‘‘Bir Kadının Yok Oluşu’’ filmi ilk hileli film olarak kayıtlara geçmiştir. ‘‘Stop-motion tekniği’’ olarak da isimlendirilen bu hileyi sahneyi değiştirdikten sonra kamera kaydını durdurup kaydı başlatarak bulmuştur.
